dokuz doğurmak

• deyimin çıkış hikayesi şöyledir:
  vakti zamanında, çengeloğlu tahir paşa, o dönem için asayişi bozuk olan izmir de geceleri belirli saatler arasında sokağa çıkma yasağı uygulamış. bir gece o saatlerde yasağa uymayan ya da sokakta olan insanları zabıtalar toplayıp karakol avlusuna getirmişler. bu sorguyuda bizzat tahir paşa yapmış. sırayla her birine teker teker çok ağır sorular sormuş. paşa baştan dokuzuncu sıradakine gelince tekrar sormuş. "yahu sen? tellakları duymadın mı? ne diye sokaktasın bu vakitte?" demiş. adam telaşlı bir şekilde; ‘"paşa hazretleri , karım doğuruyordu. valla ebe aramaya çıktım. bir iki adım sonra zabıtalar tuttu beni. zavallı karım ne haldedir bilmiyorum" demiş. tahir paşa bir hata edildiğini anladıysada sakallarını sıvazlayıp, "seni bu kez affediyorum. ama, o karın olacak hatuna söyle, bir daha öyle olur olmaz saatlerde doğurmaya kalkmasın " demiş. adam kan ter içinde koşa koşa eve gitmiş. komşu kadınların arasından karısının yattğı yatağa gelmiş. karısına "nasılsın? neyimiz oldu " demiş. karısıda "sen ne biçim adamsın? ebe bulmaya diye gittin, kim bilir nerelerde eğlendin? sen benim nasıl doğurduğumu biliyor musun?" demiş. adam ise hararetle; "ah bre hatun, sen neler diyorsun? sen bir kere doğurdun. ben sıradaki sekiz kişiden sorgu nöbeti bana gelinceye kadar dokuz doğurdum." demiş.