• edip cansever'in, 1985 tarihli oteller kenti adlı kitabında, "otel oteli" bölümündeki beşinci şiir.

    önünüzdeki şu boşluğu -şu gördüğünüz-
    biraz iter misiniz
    bir parça daha, lütfen
    iyi. şimdi geçiniz, hemen geçiniz
    ah bilemezsiniz nasıl
    sanki bir olayın çok derin
    kıyısında bir tatil geçireceksiniz

    demek istediğim iyi ettiniz de geldiniz
    piyanolar çalmazken, akasyalar açmazken
    yaylı sazlar bir bir ölüp giderken
    sanki nedir bir sonbahar yağmurunun anlamı
    bir kadın bir pencerede yalnızken

    geçiniz, geçiniz
    sülün avından dönen avcılar gibi
    bilemezsiniz ne güzel
    rengârenksiniz
    öylesiniz, öylesiniz
    ama ne olur siz de
    kuşların, sülünlerin ve yaban ördeklerinin
    kanları gibi damlaya damlaya geçiniz.

    geçtiniz mi, evet geçtiniz
    burası yemek salonu. bu da
    yokluğuyla görünen bir metrdotelin
    sürekli yer değiştiren gölgesi
    lütfen şu boşluğu biraz daha itiniz
    ne diyordum, evet, bir gölge
    gördünüz ya da göreceksiniz
    tavanda, duvarda, bahçede
    camlarda, saksılarda, halıların üstünde
    masa örtülerinin üstünde, içki şişelerinin
    pikabın üstünde, pikap iğnesinin üstünde
    ne varsa onun üstünde
    ne yoksa onun üstünde
    işte işte işte
    her yerde o, her yerde
    örneğin
    ne zaman açık kalsa bir piyano
    sol la si do
    sol la si o
    sol la si do
    sol la si o
    sanırım işittiniz
    değil mi işittiniz. şimdi
    lütfen şu boşluğu biraz çekiniz
    çekiniz ki şu görkemli bahçeye
    bir kez daha geçelim -bilmem ki ne dersiniz-

    çünkü bu çirkin iskemle görüntüleri -takır takır-
    kırık bardaklar korosu -çınnn-
    yayını rüzgarın çektiği ölü kontrbas -tısss-
    demek istediğim
    -- evet, demek istediğiniz
    hiiiç! değil mi ki geldiniz
    elinizdeki boşluğu iyi tutunuz
    sakın ha koyvermeyiniz.

    iyi günler size, iyi geceler
    iyi geceler, iyi günler
    iyi günler, iyi geceler, iyi günler.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap