blind guardian

• dinlerken insanı orta dünya'nın vadilerine, camelot'a, krynn' e, götüren, oralarda size the bard's song dinleten, valhalla'nın hikayesini anlatan, mordred's song ile onun çektiği acıyı yaşatan, the soulforged ile herşeyi kum saati gözlerle görmenin ne demek olduğunu hissettiren dünya ozanlarıdır.
  
  ne desem, nereden başlasam bilemiyorum. başlangıçta müziğin hızından, sözlerin yoğunluğundan 'nerdeyim ben, ne oluyor' durumuna sokarlar. sonra yavaş yavaş alışırsınız. şarkı sözlerini okumaya başlarsınız. boş değildir hiç biri. hepsinin ayrı ayrı hikayesi vardır.
  
  o güne kadar okuduğunuz kitapların, izlediğiniz filmlerin müziklerini dinletirler. sahne sahne hatırlamaya başlarsınız. bu onun için yazılmış dersiniz. bir şarkıda durgunlaşırsınız. o karakterin, olayın içine sokar sizi. çaresiz hissedersiniz. üzerinize gelen^* ordularını görürsünüz gözünüzü kapayınca... sonra bir anda herşey durur. ondan sonra hep sessizlik vardır^*. gece çöker^*, tek parlayan şey vardır: sizin gözleriniz^*. böyle başlar karanlığa yolculuğunuz^*, bir fırtana kopar^*, zaman kavramınız yiter^*, büyük bir savaşın^* içinde bulursunuz kendinizi. sanki başka bir dünyadandır bu görüntüler^*, ölüm yakındır belki de^*... savaşmaya başlarsınız, her taraf kandır, sizin döktüğünüz kan, yüzünüz gözleriniz artık göremez olursunuz... sizi korur, size rehberlik eder bu ilahi sesler^*. belki de o sırada, başka bir yerde bir büyücü yeniden doğuyordur^* ya da en yakın arkadaşınız çoktan düşmüştür^*. ama yaşıyorsunuzdur^* ve zafer size yakındır... gözlerinizi tekrar açarsınız ve hikaye biter^*.
  
  böyledir dünyanın ozanlarının size yaşatabileceği duygular. özlediğiniz, gitmek istediğiniz o yerlere o büyülü müzikleri ve sesleriyle eşlik ederler...