7 entry daha
  • psikolog olmasına rağmen nobel ödülüne iktisat dalında layık görülmüş israil asıllı amerikalı bilim insanı.

    bir psikolog olarak nobel ödülünü ekonomi dalında alması aslında kendisinin de ummadığı bir biçimde gerçekleşmiştir. kahneman ve çalışmalarını beraber yürüttüğü yakın dostu amor tversky’nin; çalışmalarının ekonomi bilimini etkileyeceği ya da bu alanda bir tartışma açacağı gibi bir öngörüleri yokmuş. ancak kahneman’ın tversky ile beraber geliştirdiği “beklenti teorisi: risk altında karar vermenin bir analizi ” ismiyle türkçeye çevrilebilecek çalışmasını önemli bir iktisat dergisi olan ekonometrica dergisinde yayınlaması, teorinin iktisatçılar tarafından tartışılmasına yol açmıştır. söz konusu makale, derginin en çok alıntılanan makalesi, iktisat literatürünün ise en fazla atıf yapılan ikinci makalesi olmuştur.

    kahneman'ın çalışmaları çok ilginçtir. neo-klasik iktisatın rasyonellik varsayımına yaptığı deneylerle eleştiriler getirmiştir. mesela bir örnek vermek gerekirse, ilginç bir deney sonucuyla ortaya koyduğu "çerçeve etkisi"ne bakmak gerek. deneyde akciğer kanseri tanısıyla hastanede bulunan iki grup hastaya, geçirmeleri muhtemel operasyon hakkında istatistikler verilmiş ve sorular sorulmuş. bir gruba ameliyattaki ölüm şansının %10 olduğu, diğer gruba da ameliyattan sonra yaşama şansının %90 olduğu söylenmiş. yaşama şansının %90 olduğu söylenen grup diğer gruba nazaran belirgin bir farkla ameliyat seçeneğine daha fazla meyletmiş, birinci grupsa ameliyata daha soğuk bakmış. halbuki iki gruba da aynı hayatta kalma şansı verilmiş ama kararlar farklı çıkmış. sorular aynı şekilde tecrübeli doktorlara ve istatistik bilgilerine haiz işletme öğrencilerine de sorulduğunda sonucun çok değişmediği gözlenmiş. eğer insan seçimlerinde rasyonel ise, yapılan seçimin, seçeneklerin sunulduğu çerçeveden bağımsız olması gerekirdi, yani aynı soru sorulan insanların, aynı ya da en azından birbirlerine yakın oranlarda ameliyat seçeneğine evet demeleri gerekirdi. kahneman'a bunu şöyle açıklar: insanlar iki sistemle düşünür biri duygusal sistemdir, diğeri de muhakeme sistemidir. düşüncelerimizin çoğunu aslında kontrol edemediğimiz, alışkanlıklar ve duygular tarafından kontrol edilen "duygusal sistem"le oluştururuz -yukarıdaki örnekte olduğu gibi- ki ekonomik karar alımlarımızın çoğu da bu sisteme tabidir. seçenekleri uzun uzadıya muhakeme etmeyiz, kendimizi ikna etmemiz aslında çok kısa bir süre alır.

    bu şekilde pek çok deneyle kahneman, homo economicus modelini sarsmıştır. peki yıkabilmiş midir? evet demek namümkün, ancak homo economicus'a şu ana kadar en ciddi ve önemli eleştirileri getiren kişi olmuştur.
53 entry daha
hesabın var mı? giriş yap