35 entry daha
  • bernardo bertolucci nin çok tartışılmış, o dönemde tabu sayılacak bir konuyu, belki de izlenmemekten kaynaklı, düşünüldüğü kadar cüretkar anlatmamış olmasına rağmen yasaklanmış sansürlenmiş ve halen ensest film dendiğinde akla ilk gelen filmlerin başında olması açısından oldukça önemli bir çalışma la luna …

    başarılı bir opera sanatçısı olan caterina kocasının ani ölümüyle birlikte daha fazla amerika da kalamayacağını anlamış ve bu acıyla baş etmek ve daha kolay atlatmak amacıyla, italya’ya yerleşme kararı vermiştir. 15 yaşındaki oğlu joe ile birlikte italya’da yeni bir hayat kuracak ve orada mesleğini icra edecektir. planlandığı gibi italya’ya gidilir …caterina’nın yoğun çalışma temposu italya’da da devam eder konserler resitaller turneler derken oğlu joe ile de yeterince ilgilenemez… joe yabancı olduğu bu ülkeye bir yandan uyum sorunu yaşarken bir yandan da içinde bulunduğu derin yalnızlık ve babasının kaybıyla ortaya çıkan tatminsiz durumu uyuşturucuyla doldurmaya çalışır ve kısa sürede bir bağımlı haline geleceği süreçte başlamış olur.

    --- spoiler ---

    caterina bu durumu çok geç fark etmiş ve oğluna yardım edememiştir. çok sevdiği oğlunu kurtaramayacağını anlayan caterine joe’nun bir kriz anında bizim oedipus kompleksi olarak tanımlayacağımız duruma karşılık vererek oğluyla yakınlaşır. yaşadıkları bu deneyimin ardından caterina, oğlunu kurtarmanın tek yolunun cinselliği kullanıp onun arzularını uyandırmak ve bunu en tehlikeli ve tabu olan yoluyla deneyerek, oğlunun algısını bu noktada kilitleyip bu sıra dışı tensel ilişkiyle, oğlunu bağımlılıktan kurtarmanın hesaplarını yapmaya başlar. ve beraber çıktıkları bir tatilde de caterina bu sıra dışı ve tutkulu oyununu başlatır… filmimiz bu noktadan sonra tehlikeli sorgulayıcı ve sürpriz sonuyla da şaşırtıcı belki de biraz ucu açık olarak son bulur…

    bertolucci’nin büyük bir yönetmen olduğunu her zaman düşünmüşümdür onun büyüklüğü birazda tabularla dalga geçercesine oynamasından kaynaklı cesaretinden ötürüdür kanımca… ancak ne yazık ki bu çok ses getirmiş sansasyonel filmini çokta beğenmedim. bertolucci duyguları yansıtmada, yaşanan ensestin etkilerini, duygusal hezeyanlarını, anne ve oğul üzerindeki sonuçlarını perdeye yansıtmada çokta başarılı olamamış eksik bırakmış hikayeyi özetle… joe’nu yaşadığı acıyı yalnızlığını babasının kaybının oluşturduğu boşluğu perdeye gereği gibi yansıtmamış olması ve bunun akabine joe’nun eroine başlaması ve bağımlılığa giden yolculuğunun duygusal gelgitlerine hiç değinmemesi ve daha sonraki süreçte de oğlun anneye karşı hissettiği oedipus kompleksi olarak açıklanan durumun çok ani ortaya çıkması bunun filmin önceki bölümlerinde temellendirilmemesi bertolucci’nin sadece sansasyonel bir konuyla filmi kotarmaya çalıştığı diğer ayrıntılara pek de kafa yormadığı sonucunu akla getiriyor… joe’nun bir bağımlı olduğunu düşünürsek filmdeki joe’nun bağımlı olduğunu bile zar zor anlıyorsunuz yaşadığı krizler ve bunun perdeye yansıması gerçeklikten çok uzak hatta çok yapay …

    anne oğul arasındaki duygusal yakınlaşma aralarındaki tutkulu sevgi ve sonunda ortaya çıkan ensest ilişki caterina’nın amacının ötesinde zaman zaman filmi gereksiz bir ikilemde algılamaya sebep oluyor. duyguların tam olarak yansıtılmadığı bir filmde yaşanan bu süreçte epey normal gerçi…

    filmin adının neden ay olduğundan da bahsetmek gerekir. filmin açılışından sonuna kadar geçen süreçte aileyle ilgili her önemli olayda ay cismen gözüküyor ve ayın mistik anlamı olan yeni bir yaşamın doğuşu bu metaforik anlamla filmde hayat buluyor ve filme yön veriyor. bu anlamlarla yüklü ay objesi filmin ana karakterleriyle birlikte bir diğer çok önemli filmin takip noktası aynı zamanda…

    --- spoiler ---

    ancak her ne kadar farklı anlatım teknikleri seçilirse seçilsin ben filmin eksik bırakıldığını üstüne gereği kadar düşülmediğini ve duyguların doğuşu sonuçları ve ilerleyen sürecin başarılı yansıtılmadığı kanaatindeyim nazarımda bertolucci’nin vasat bir filmi ay aynı eksende ensestin anlatıldığı the dreamers’ın çok daha iyi kotarılmış bir çalışma olduğu kanaatindeyim…
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap