5 entry daha
  • bünyesinde, kediseverlikle birlikte o an kedi sahibi olmaktan çekinenlere baskı kurma hastalığını da bulundurması gerekmeyen, özünde şahane kişi. ben de bir kediseverim mesela. ama insanlara bu baskıyı yapmayı reddediyorum.

    2 yıl önce kendi evime çıktığımdan beri, fena halde kedisever bazı arkadaşlarımın periyodik "kedi lazım sana" baskısını bir yana bırakıyorum.

    önceki akşam, bir şekilde, birden bire ve iradem dışında evime feci tatlı, adı gibi "şeker" mi şeker bir yavru kedicik gelmiş bulundu. ne şekilde olduğu önemli değil şu an. önemli olan benim bu kediciği çok sevmekle birlikte şu an bu sorumluluğu almaya hazır olmamamdı. geldiği andan beri bana son zamanlarda yaşadığım en büyük kararsızlığı ve vicdan azabını yaşatıyor. zira yakında doğacak bir bebekle birlikte bir kedinin de bakımını üstlenip, devamlı dikkatli davranmak durumunda kalmak beni korkutuyor. kedicik kalsa mı yoksa sahibine geri mi verilse şeklinde hezeyanlar ve tavan yapmış hormonların da katkısıyla bütün gün dökülen gözyaşlarım neticesinde kediciği geri götürmeye karar verdik. hem de onu çok sevmiş olan eşimin saf ve temiz duyguları bile bana gerekli cesareti verememişken, artı bir vicdan azabını da bu yüzden yaşıyorken... ama olay burada son buldu mu? hayır...

    zaten binbir zorlukla ve gözyaşıyla verilmiş, içerisinde hala "acaba" sorusunu da barındırmaya devam eden bir kararın ardından önceki kedi sahibi ve aracı olan veteriner aranıp yapamayacağım dendiğinde olay tamamen kopar. çünkü söylenen her gerekçeye karşılık bir sürü karşı gerekçe hazırdır. bebek ve anne sağlığı için sorun olmamaktadır ki? ama yeteri kadar dikkat edilirse risk yoktur ki. bebekler ve hayvanlar birlikte büyürse cocuk daha sosyal olur. vs vs.. bütün bunlara göğüs germek gerekmiştir. evet hepsi doğrudur ama olay şudur ki ben bu sorumluluğu almaya hazır değilimdir işte... hayvancığa da bana da yazık mı olsun? sonra veteriner o bomba cümleyi sarfeder; bir kedinin sorumluluğunu almaya korkuyorsan bir bebeğin sorumluluğunu nasıl alacaksın? bu artık zalimliğin son noktasıdır benim için ve ağlamamak için dudak ısırılarak sakin kalmaya çalışılır. yahu anlamak çok mu zor ben belki kediye ve bebeğe aynı anda özen göstererek, arkamı her döndüğümde acaba bebeğe bir zarar verir mi diye endişe ederek, ekstra hijyen kurallarına dikkat ederek geçirmek istemiyorum ilk bebeğimin ilk yıllarını? bu beni kedisevmez ve kötü, duygusuz biri mi yapıyor? çok şey mi istiyorum sevgili kediseverler?

    şu an kedicik ben içimi dökerken göğsüme oturmuş bana tatlı tatlı bakıyor ve gurulduyorken az sonra gelip bizi veterinere götürecek olan kardeşimi bekliyoruz. sonra eski sahibesi gelip alacak şeker'i oradan... içim acıyor sözlük ama hayvanseverler de beni anlamalı bence. birkaç ay sonra yapamıyorum diye zavallıcığı yad ellere versem daha mı iyi olurdu sevgili kedisever?
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap