• olayın üzerinden geçen dört sene sonrasında nihayet ilk duruşması gerçekleşmiştir. çeşitli illerden gelen kadın örgütlerinin desteği umut vericiydi. hakkında dava açılan 2 sanık mahkemeye gelmedi. hakkında dava istemi bulunan diğer 6 sanık için de dava isteminin kabul edildiğini öğrendik. sanıklar için arama emri çıkarıldı. ikinci duruşma tarihi olarak 16 mart 2011 belirlendi.

    olaydan hala haberi olmayanlar için:

    "merhaba
    2007 yılı haziran ayında muğla ili fethiye ilçesi gebeler kaplıcasında sayısı tesbit edilemeyen kişilerin tecavüzüne ve işkencesine maruz kaldım. içlerinde yüzlerini gördüğüm ve tanıdığım 8 tecavüzcü hakkında suç duyurusunda bulundum. elimizde yaşadığım travmayı tanımlayan travma sonrası stres bozykluğu anksiyat ve travmatik amnezi (hafıza kaybı) teşhisi olan hastane raporu ve jinekolojik durum raporu ile hukuksal başvuru gerçekleştirdik. ayrıca savcı tarfından adalet bakanlığı istanbul adli tıp kurumu 6. ihtisas kuruluna sevk edildim. kurul yaptığı inceleme neticesinde 'mevzu geçen ırza geçme olayı neticesinde travma sonrası strez bozukuluğu adın verilen ağır nevroz hali tespit edilmiştir' şeklinde tecavüzü ve etkilerini ayrıntılı olarak (20 sf) ifadelendirdiği bir rapor yazmıştı. savcılıktan orada olan kişilerin tespiti için baz tespiti istedik. yapılmadı. telefonlarda dinleme istedik. yapılmadı. saldırganların ev ve iş yerlerine eş zamanlı baskın istedik. yapılmadı. savcı tüm bunlara rağmen kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi. itiraz ettik itirazımız reddedildi. tüm mücadelemize rağmen muğlanın nüfuzlu kişilerinden oluşan bu tecavüzcü curuh yargılanmadı. avrupa insan hakları mahkemesine başvuru gerçekleştirdik. başvuru kabul edildi ve dosya görüşülmeye başlandı.

    daha sonraki süreçte eğitim- sen üyesi olan tecavüzcü hakında muğla eğitim sen şubeye başvuru gerçekleştirdim. öğretmen olan tecavüzcüler hakkında milli eğitim bakanlığına başvuru gerçekletirdim. muğla ili il insan hakları komisyonuna,tbmm insan hakları komisyonuna ve tbmm kadın erkek fırsat eşitliği komisyonlarına başvurular gerçekleştirdim. delil toplama taleplerimizi yerine getirmeyen savcılar, kovuşturmaya yer olmadığı kararını veren savcı ve kararı onayan hakim hakkında 'görevi kötüye kullanmaktan' hakim ve savcılar yüksek kurulına suç duyurusu gerçekleştirdi.sonuç olarak eğitim sende ki tecavüzcü -biz disipin sürecinin işletilmesini 9 ay beklemeden sonra- emekli olup istifa etti. il insan hakları komisyonu ise hukuksal bir hata olduğuna dair bir rapor sundu. diğer başvurular sonuçsuz kaldı.

    iç hukuk yollarını zaman aşımı sürecinden önce işletebilmek adalet bakanlığına olağan üstü bir yol olan 'yazılı emir yoluyla bozma' başvurusunda bulunduk. eş zamanlı kadın örgütleri eylemlilikleri olayın basına yansıması ile başvuru kabul edildi. adalet bakanlığı hatalı bir karar verildiğini kabul etti ve dosya yeniden görüşülmeye başlandı. yargıtay kararı onadı ve fethiye savcılığına davanın açılması talimatı verildi. şimdi ise saldırganlardan 18 yaş altı 2 si hakkında 'kişi hürriyetini engelleme ve nitelikli cinsel salırıdan (tecavüz)' dava açıldı.- 26 ocak ilk duruşma tarihi.-18 yaş üzeri diğer saldırganlar- ki içlerinde tecavüzü organize eden ve diğer kişileri azmettiren kişilerde var- dava tarihini beklemekteyiz.

    3 yıldır maruz bırakıldığım tecavüzün suçlularının cezalandırılması için gerçekleştirdiğimiz mücade bana gösterdi ki tecavüzcüleri bizizat devlet ve hukuk sistemi korumakta. devletten ve aygıtlarında güç alan tecavüzcüler ise çok daha pervasız biz kadınlara hayatı zehir etmekte. bu sürecin birde tecavüze maruz kalan kadın acısından ele aldığımızda durum cok acı. çektiğim tüm acılara göğüs germeye çalışmak. artık hiç birşeyin aynı olamayacağını bilerek yaşamak. evinden ailenden uzakta yaşamak zorunda kalmak. uyuyabilmek için ilaç almak. yada kendi bedenine kadın olmaya yabancılaşmak. utanmak...her hatırladığında alt üst olmak. bunun karşılığında tecavüzcülerin ellerini kollarını sallayarak toplumda 'saygın' kişiler olarak dolaşması ve başka kadınlara tecavüz etmeye devam etmesi.... bu durumun değişmesini tecavüzcülerin bu sefer olsun hapse girmesini istiyorum. dahası bir kadına tecavüz ederek yapılmak istenen kadın cinsi, kimliği üzerinde baskı ve demetim oluşturmak kadınları tecavüz tehtidi ile 'yola getirmektir'. ve her kazanım kadınların cinsel şiddete karşı mücadelesinde önemli adımlar olacaktır. bunun 'adaletin şefkatlı kollarına' güvenerek olmayacağını öğrendik. tecavüzlerin son bulması için tecavüzcülerin ceza olması için kadın dayanışmasına ihtiyacımız var."
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap