96 entry daha
  • çok ağır bir örnekle, belki de hukuk metni olan bir ifadeyle türkçe olmadığı (!) nedense ispatlanmaya çalışılan lisan.

    türkçe olmadığını niye iddia ediyorsak, bunu ispatlamaktan ne gibi bir fayda umuyorsak, gündemdeki bir isimden, kanuni sultan süleyman'dan, "bilebileceğinizi düşündüğüm" osmanlı türkçesi bir örneği verelim, bakalım türkçe'ye benziyor mu? (!)

    yüzlerce yıl önce şöyle demiş kanuni:

    "halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi"

    belki "muteber" ifadesinin anlamını bilmeyenler çıkabilir; ne yazık ki. "sormaya utanılmaz, her şey sorulur" demeyin. utanın ve bir arama motoru ile öğrenin. o kadarcık da yüzlerce yıllık fark olsun artık.
    bu söz, aynen ve tamamen "osmanlıca." bu ifadenin türkçe olmadığı iddia edebilme cüretini göstermek için bir dil ve söz cahili olmak, kısaca cahil olmak gerekir. ancak, şu bir gerçek ki, devrin edebiyat dili olan farsça'nın yoğun etkisi devrin şiirlerinde görülür. şairler birbirleriyle kelime oyunları yaparak yarışmakta, bu da şiiri "bugün" anlaşılmaz bir hale getirmektedir. ancak, şunu unutuyoruz: esasında suç o dilde değil. anlamayan biziz! tabii şunu da not düşelim: günlük hayatta bile, bir kişi ile konuşurken, anlayıp anlamadığından emin değilsek, doğru olan, "anladın mı?" diye sormak değil, "anlatabildim mi" diye sormaktır.

    osmanlı türkçesi konusuna bu çerçevede dönersek, söz konusu devirde, edebiyat dili farsça, dini ilimler dili arapça, devlet dili ise türkçedir. türkiye devletinin bugüne kadar yapılmış olan tüm modern dönem anayasalarında (cumhuriyet öncesi dahil), bir hükümle devletin dili türkçe olarak belirlenmiştir. işte bu nedenle, istiklal marşımız da osmanlı türkçesi'dir.
    şaşırtıcı gelmiş olabilir ama, yalnızca türk dili o zamanlar arap alfabesi esaslı osmanlı alfabesi ile yazılıyordu diye osmanlı döneminde o zamanlar adı yine türkiye olan ancak epey bir miktar daha büyük olan türkiye ülkesinde konuşulan dilin arapça olduğunu zanneden kimilerinin "osmanlıca" diyerek ağır örnekleri vermeyi tercih etseler de, belki de 10 kıtasını bile ezbere bildiğiniz, "korkma sönmez..." diye başlayan şiirin ta kendisi de bir osmanlı türkçesi veya başlığın tercih ettiği deyişle osmanlıca'dır.

    bir de 3. murat'ın "o dilde" yüzyıllar önce yazdığı şiirin sadece ilk kıtasını örnek verelim:

    uyan ey gözlerim
    uyan ey gözlerim gafletten uyan
    uyan uykusu çok gözlerim uyan
    azrail’in kastı canadır inan
    uyan ey gözlerim gafletten uyan
    uyan uykusu çok gözlerim uyan
    (...)

    birilerinin o yönde propagandasını yaptığı gibi arapça'ya veya farsça'ya benziyor mu? yoksa epey tanıdık mı geldi?

    tabii yine tekrar etmek isterim. "osmanlıca" diyerek çok ağır örnekler vermek mümkündür. fakat, sokaktaki insanın konuştuğu lisan olan "osmanlıca", bir devlet kurumuna gittiği zaman kullandığı dil, gayet iyi bildiğinizin tarih farkından ötürü az biraz daha ağır hali olan türkçedir, yani osmanlı türkçesi veya ilber ortaylı'nın tercihiyle "tarihi türkiye türkçesi." tarihimizden bu kadar da korkmasak?
551 entry daha
hesabın var mı? giriş yap