• yazmazsam çatlardım çatlamadan yazarım.
    tanımı da sonra yaparım.

    yolun kenarında bir adam garip bir tezgah kurmuş. bembeyaz kar gibi aşcı elbiseleri var. koca bir tencere hamurdan yumruk yaptığı eliyle pıtı pıtı garip bişey çıkartıyor. yandaki daha da kocaman bir tencere kızgın yağın içine fıyt fıyt diye atıyor. hepsi makinadan çıkmış gibi aynı boyda. önünde 20 kişi ellerinde kesekağıdıyla bekliyor. bakıyorum bakıyorum canım çekiyor. erkekim ya, her bir yanım şişmeden sıraya giriyorum. fiyat falan yazmadığından ve ben çok akıllı aynı zamana temkinli olduğumdan 10rtl elimde hazır sırada bekliyorum.

    ulan alan gidiyor alan gidiyor. bir tanesi ödese bir kese kağıdı donutın izmirdeki fiyatını öğrenip hemen mcdonalds yada new york sokak satıcılarınınkiyle karşılaştırıp aydınlanmam işten bile değil. sağda solda ahkam keserim..herhal kesekağıtlarını alırken ödediler diyorum. öyle bişey de yok. bu esnada koca tencere lokma bitiyor ve usta aynı maharetle bir tencere daha yapıveriyor kaşla kalkan arası. sıradan çıkmam imkansız çünkü her yerim şişmiş durumda. yemeden uyuyamam!

    en sonunda sıra bana geliyor, çok alakalı değilmiş gibi parayı uzatıyorum.

    -hayır olsun diye dağıtıyoruz arkadaşım, paranı istemez, diyor o küçüçük maharetli adam ve ben yerin dibine giriyorum. izmir'i sevmek için bir neden daha buluyorum.

    ahanda tanım:
    izmirde lokma bedavadır. yol kenarlarında, cuma namazı çıkışlarında dağıtılır ve pek lezizdir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap