zaman geçirmek

• geçirmek bir zamanı can sıkıntısının dört bir yanı sardığı yalnızlık saatlerinde ne kötü.kasvetli havalardan nefret ederim üstelik.boyumdan büyük sorunlarım var hepsinin üstüne.ayrıca onları düşünecek halde değilim.yorgun,bezgin,bitkin,kırgın ve çaresizim.bu yerler bana göre değil.ben buraya ait hiç değilim.beni tanımlayan hiç bir şey yok etrafımda.dört duvarlı boşluklarda esirken mahkumları çok daha iyi anlıyorum.zamanın göreceli saçmalığı çok acımasızmış.mutluluk uzak.huzur kayıp,hayaller çaresizlikle örtülü.böyle bir ruh haliyle bu şartlarda zaman geçirmek cidden çok kötü.