56 entry daha
  • daha yeni basladigimiz universitenin yurdundaki yataklarimizda yatarken kursun yagmuruna tutulmamis zamanlarda, gozlerimizin hayatin gerceklerine acilmadigi bir yerde, pc'nin, loptopun, internetin, ipod'in iphone'nun. ipad'in, feysbukun, tivittirin olmadigi, bos vakitlerimizde yasaklanmis veya yasaklanmamis kitaplar okudugumuz, ama daha sonralari kitap okundugu icin apar topar toparlanip karanlik yerlerde kaybolundugu zamanlarda oda arkadasi olmustuk. annesinin tek kiziydi, senenin sonuna dogru, hem ilerde basimiza gelecekleri anlar gibi olmus, hem ona nasil bakacagimizi ogrenmistik. " yagmur yagiyor, semsiyeni almayi unutma" "oglen yemege gittin mi?" " bugun hava cok soguk sari kazagini giy!"
    cok zekiydi, spor yapiyordu, sigaradan nefret ederdi. ama birgun asik oldu ve ayni gunden itibaren sigara en iyi arkadasi oldu ve oyle de kaldi.

    son gorusmemizden alti ay sonra tekrar aradigimda ilk cumlesi "sen gittiginden beri basima neler geldi bir bilsen!" oldu. gogus kanseri olmustu. "ucuncu dereceymis, dorduncu olsaydim kimo yapmayacaklamismis" dedi gulerek. en sevdigi, her gorustugumuzde gittigimiz kahvede,yediyuz yillik cinarin altinda anlatti her seyi; karacigerinde de tumorler vardi, belki tekrar kimo olacakti. sigarasini cikardi ve yakti. "biliyorum biliyorum, ama simdi birakamam" dedi, ve guldu, "kimo olurken icmedim ama, midem cok bulaniyordu".

    soguk ama gunesli bir kis gunuydu, o sigara icebilsin diye disarda oturup titredik. yanliz yasiyordu, hep evdeydi zaten, "gel seni bir yere gotureyim" dedim, "nereye gitmek istersin?" pierre loti dedi sevincle. "oraya gidelim, hastalanmadan once kardesimle gittik, onun motorsikletiyle, cok sevdim" dedi. yol boyunca anlatti, dogma buyume istanbulludu ama burayi yeni kesfetmisti, dunyanin en guzel yeriydi ona gore, ben bayilacaktim, nasil gidilecegini bilmiyordu ama halicin oralardaydi, rahat bulacaktik.

    en on sirada masa bulamadik, ama beni hemen israrla parmakliklarin onune goturdu, "bak bakalim dedigim kadar yok mu?"

    saclari dokuldugu icin taktigi kirmizi yun beresi ve elinde sigarasi ile duruken resmini cektim, "kizlarina gosterme resmimi" dedi. "beni boyle hatirlasinlar istemem." her zamanki gibi guzelsin dedim. gulustuk. "kaslarim daha yeni dokuldu, iki gun once gelseydin hala kaslarim vardi" kaslarina yetisemedigim icin ozur diledim, gulduk gene beraber. sigarasini sondurup bir sigara daha yakti. "annemin deyimi ile icme su zikkimi" dedim. "bosver" dedi. sustuk. "hic gelmemistim buraya" dedim, "cok duydum, hep gelmek istedim, ama hic olmadi." gozleri parladi. "sevdin mi" ,"cok sevdim cok. bir dahaki gelisimde gene geliriz."
    "geliriz" dedi, gozlerini karsiya dikti, "dunyanin en guzel yeri oldugunu soylemis miydim? pierre loti oturup kitap yazmis burada, hep yazarlar gelirmis, cok entellektuel bir yermis."

    ilk sirada bir masa bosaldi, hemen ona gectik. havanin kararmasina yakin kalktik. "yaza geliyor musun" diye sordu.
    "belki" dedim.
    "gel de gene buraya gelelim, cok sevdim ben burayi"
    karsi tepelere baktim, sen olmazsan ben buraya bir daha dunyada gelmem diye dusundum, pierre loti isterse dunyanin en guzel yeri olsun. "soz ver" dedim, "bir daha gelecegiz" guldu. "kaslarimda cikmis olur o zamana kadar"

    "soz ver" dedim.
    bana sarildi. "soz" dedi.
110 entry daha
hesabın var mı? giriş yap