4 entry daha
  • hz. muhammed, kendisinin evlenme teklifini kabul eden "dul" bir kadin ile kocasinin oldurulmesinin hemen ardindan evlenip cinsel iliskiye girmis. iddiaya gore. iddia, tahayyul edilen, kafada kurulan. ha elimizdeki kaynaklarda isin iliski boyutu ile ilgili boyle bir bilgi de yok ama o ayri degil mi? ayri tabii. cuveyriye'ye yapilan bir tekliftir. o da dogrudan degil, dolayli bir teklif. tabii ki kendisinin secimiydi bu ve o azat edilmesine vesile olacak paranin saglanmasinin otesinde bu tercihi yapti. yapmayabilirdi. yapmak zorunuda da degildi. zira bunun da ornekleri var. ama siyer bilmeyen, peygamberin hayatindan habersizlerin tum bunlari bilmesi beklenemez tabi.

    yine, adini arama motoruna yazdigimizda gelen ilk linkten alintilayalim ama hepsinden once yine ve tekrar tekrar o irin dolu beyinlerle 1400 onceki olaylari sanki kendileri icerisindeymis gibi yorumlayanlara yine hz. ayse versin cevabi:

    "bunun için hz. âişe der ki: "ben, kavmi için cüveyriye`den daha hayırlı, daha mübârek bir kadın bilmiyorum."107"

    ayni seyleri, ayni seyin bir baska suyu icin tekrar edecek degilim:

    "bu kacinci bilmiyorum. daha once hz. ayse (bkz: #18103615) basliginda da oldu, umeyr bin adiy el-hatmi'de de. iki sey olabilir; ya kafa calismiyor, birak yorumlamayi, okudugunu anlamaktan aciz ya da art niyetli, carpitiyor ama detayli incelendiginde kendini ele veriyor. hadi bunlar onemli degil, bir seyler soylemek istiyor diyeceksiniz. fakat ifadeler tamamen asagilik bir kompleksin urunu. bilgi vermekten cok adeta bir nefret diyecegim artik onun da otesine gecmis bir igrenclikler surusu. hz. ayse kaybolmus, sonra bulunmus, geri getirilmis, bunun uzerine laf cikmis demek dahi bir yere kadar bilgi paylasimi olarak algilanabilecekken bakalim ne denmis mesela: "dönüş yolunda kervandan ayrılan ayşe ertesi sabaha kadar kaybolmuş. ayşe'yi "bulan" safvan bin mu'attal ile aralarında bir ilişki olmuş mudur, olmamış mıdır bilinmez". bu nedir ya? nedir yani bu.

    cok yalanla dolanla is goren, art niyetli, bencil ve dedikoducu insan gordum hayatimda. dolandiricilar, katiller, istismarcilar... fakat hayatimda geri zekaliligi ismiyle musemma kankisiyle beraber bu ikisi kadar asagilini hic gormedim, duymadim. bir seye inanmamanin, dusman olmanin, hasim olmanin da, nefretin gozunu kor edecek noktaya gelse de bir seviyesi, onuru vardir. birakin bundan bin dortyuz yil once yasamis ve ölmüş bir insani, herhangi bir insan icin yapmayacagin, yazmayacagin seyler vardir. hele hele ateist oldugunu iddia ediyorsan. getirdigi dinin sahte olmasi durumunda onunde grup seksi yasaklayan bir sey olmadigi halde -ki bu aciyi gormeni bekleyen dahi yok- esleriyle ayri ayri zevci bir hayat suren bir insan hakkinda fikrini duzgunce ifade edebilecekken "hafsanın gününde ve evinde marya ile iş üzerindeyken yakalanınca..." seklinde okurken dahi mide bulandiran bir ucubenin nasil bir bunyenin urunu olabilecegini tahayyul etmek dahi mumkun degil. daha fazla bir sey soyleyemeyecegim, islam dusmanligindan baska ateistliklerinin hicbir emaresini goremedigim boyleleri icin bu bile fazla aslinda. bunca alavere dalavereden sonra, bunca rezillikten sonra bir insan nasil aynada dahi kendine bakabilir bilmiyorum."

    devami (bkz: hz. muhammed'in hayatını kolaylaştıran ayetler/#22516928)

    --- spoiler ---

    "hz. cüveyriye, benî müstalık kabilesi reisi hâris bin ebî dırar`ın kızı idi. müreysi gazâsında alınan esirlerden biri de kendisiydi. kocası müsafi bin safvan peygamberimizin amansız düşmanlarından biri idi. harpte öldürülünce hz. cüveyriye dul kalmıştı.

    esirler, mücahidler arasında bölüştürüldüğü zaman, hz. cüveyriye, sabit bin kays ile amcası oğlunun hissesine düşmüştü.102

    hz. cüveyriye, sabit bin kays`la anlaşmış, kesişme yapmıştı.* tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. fakat, fidye ödeyecek imkânı yoktu.

    bu sebeple peygamber efendimize müracaat etti ve kurtuluş fidyesinin ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu. resûl-i ekrem efendimiz, ona, "sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?" diye sordu. beklenmedik bir soruya muhatap olan hz. cüveyriye birden şaşırdı. hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi? bir anlık bir tereddütten sonra, "yâ resûlallah!" dedi. "hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?" peygamber efendimiz, "senin kurtuluş fidyeni ödeyerek seni zevceliğe kabul etmemdir" buyurdu. hz. cüveyriye bütün bütün şaşırdı. esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nâil olacaktı. bir an kendi âlemine daldı. peygamber efendimizin yurtlarına varmadan bir kaç gün önceki rüyasını hatırladı: ay medine`den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.103

    bir anlık bir şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu: "yâ resûlallah! eğer, beni bu şerefe nâil ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saâdet olamaz!" 104

    hz. cüveyriye`nin peygamberimizle evlenmesi

    müslüman olan hz. cüveyriye`yi zevceliğe kabul etmek üzere peygamber efendimiz onu babası hâris bin ebî dırar`dan istedi. baba hâris buna muvafakat gösterdi.

    peygamber efendimiz, dört yüz dirhem mehir vererek hz. cüveyriye`yi zevceliğe aldı.106

    peygamber efendimizin hz. cüveyriye`yi zevceliğe aldığını gören ashab-ı kiram, "resûlullahın zevcesinin akraba ve taallûkan artık esir kalmamalıdır" diyerek ellerindeki bütün esirleri serbest bıraktılar. bu esirler arasında sadece yüz tane kadın vardı.

    gerçekten de hz. cüveyriye bahtiyar bir kadındı. bir günde esir iken hem resûl-i ekrem efendimize zevce olma şerefi ve saadetine erdi, hem de kavminin esaretten kurtulmasına sebep oldu.

    peygamber efendimizin hz. cüveyriye`yi eş olarak aldığını duyan müstalıkoğullarından birçok kimse de, bu mürüvvet ve alicenaplığa hayran kalıp, medine`ye gelerek müslüman oldular.

    peygamber efendimizin bütün evliliklerinde ayrı ayrı hikmet ve maslahatlar vardır. bu evliliğinde içtimâî bir hikmet ve maslahatı göz önünde bulundurmuştur. o da, kalbleri kendisine ve islâma ısındırmak, kabileleri akrabalık bağı kurarak etrafında toplamak, kendisine ve islâma yardımcı kılmaktı. malûmdur ki, insan bir kabileden veya bir aşiretten evlendiği zaman, onun ile o kabile veya aşiret arasında bir yakınlık meydana gelir. bu da, tabiî olarak onları o insanın yardımına koşturur.

    işte, resûl-i kibriyâ efendimiz, hz. cüveyriye ile evlenmesinde bu maksat ve gayeyi gütmüştür. ve bunda görüldüğü gibi muvaffak da olmuştur.

    --- spoiler ---

    http://www.sorularlaislamiyet.com/…e-evlenmesi.html

    olaylari icerisinde bulunduklari zamandan ve zamansalliktan gayri algilayamanlar icin gelsin (bkz: hz ayşe'nin 9 yaşında peygamberle gerdeğe girmesi/#21829718).

    edit: hayrettin karaman da soyle demis:

    --- spoiler ---

    5. cüveyriye ile evlenmesi:
    derginin düzmecesi:
    "tutsaklar arasında... on üç yaşında nefes kesen bir kız. âişe, bunu peygamber görür de yine bir âyet gelir diye kaygılanır ve kızı çadırın yanından uzaklaştırır. ne var ki korktuğu başına gelir, peygamber kızı görür, "vahiy geldi, cebrail bu kızı bana nikâhladı" der. buhârî'nin anlattığına göre bu akıllı kız, peygamber akrabasının tutsak olamayacağını söyler ve kabilesinden yediyüz kişiyi âzâd ettirir.

    doğrusu:
    a) bu olay ne bu şekilde, ne de başka şekilde buhârî'nin işaret edilen yerinde yoktur.11 burada yalnızca cüveyriye'nin kabilesine baskın yapıldığı, birçok esir arasında cüveyriye'nin de bulunduğu yazılıdır.

    b) güvenilir kaynaklara göre olay şöyle cereyan etmiştir: cüveyriye benî-mustalık kabilesinin reisinin kızıdır. bu kabile müslümanlar aleyhine düşmanla birleşmiş ve savaşmıştır. bir fırsatı düşünce, bir islâm müfrezesi baskın düzenleyerek kabileyi yenmiş ve savaşçıları öldürmüş, geri kalanları esir almıştır. hz. peygamber (sav) esirleri savaşçılara paylaştırmış, cüveyriye de iki gâzîye düşmüştür. bunlar cariye üzerinde ortaklık istedikleri için satıp parasını paylaşmaya karar vermişlerdir. cüveyriye bunun üzerine hz. peygamber'in (sav) huzuruna çıkmış, müslüman olduğunu bildirmiş ve ondan yardım istemiştir. peygamberimiz (sav) de ricasını kabul ederek ona evlenme teklif etmiş, cüveyriye bunu sevinçle kabul etmiştir. haber yayılınca müslümanlar, hz. peygamber'e (sav) akraba sayılan insanların esir olarak kalmalarını istememiş hepsini serbest bırakmışlardır. bunun üzerine gerek serbest kalan esirler ve gerekse kaçaklar gelip müslüman olmuşlardır.12

    --- spoiler ---
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap