• gustave flaubert in 1838 de 17 yaşındayken, daha madam bovary ortalarda yokken yazdığı ve ayrıca otobiyografik ögeler taşıyan romanıdır.türkçeye "bir delinin anıları" olarak çevrilmiştir.kitap insanın aşkı anlamaya çalışması,imkansız aşk,yalnızlık gibi temaları işlemektedir.gustave flauberti bilen bilir, insanı en iyi tanıyan ve anlatan yazarlardandır, kalemi yaşına göre baya olgun ve aykırı olan bu çalışmasında da yine o evrensel tanımlamalara girebilecek insan kalıplarını bize tabakta ratatouille tadında sunmaktadır.buyrun sözlerimin ıspatıdır;

    "aç gözlerini zayıf ve kibir dolu insan,toz zerreciğinin üstüne güçlükle tırmanan karınca;kendi kendine özgür ve büyük olduğunu söylüyorsun,kendi kendine saygı duyuyorsun,hayatı süresince o kadar aşağılık olan sen ve kuşkusuz alay etmek için,gelip geçen çürük bedenini selamlıyorsun.

    özgür olmakla iyilik ve kötülük adını verdiğin şeyleri yapabilmekle övünürsün,kuşkusuz daha hızlı mahkum edilmek, zira sen iyi ne yapmayı bilirsin?hareketlerinden biri bile var mı ki,kibir tarafından yönlendirilmesin veya çıkar tarafından hesaplanmış olmasın?

    çocukken görüleni severdim;yeniyetmeyken hissedileni;erkek oldum ,artık hiçbir şeyi sevmiyorum.

    insan,bilinmedik bir el tarafından sonsuzluğun içine atılan kum tanesi,uçurumun kenarındaki bütün dallara tutunmak isteyen,erdeme,aşka,bencilliğe,hırsa bağlanan ve daha iyi tutunmak için bütün bunları erdem sayan,tanrıya yapışan ve her zaman zayıflayan,elleri bırakan ve düşen,zayıf ayaklı,zavallı böcek."
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap