sebilci hüseyin efendi
-
anlatırlar ki:
yine bir gün sırtında sebili su satarken, yorulmuş, bir ağaca yaslanmış, gözünü kapayıp kaside söylemeye başlamış. gözünü açtığında, çevresinde büyük bir kalabalığın hayranlıkla onu dinlediğini görmüş. o kalabalık içinden bir kadın, üzerindeki tüm mücevherleri çıkamış, avucuna koymuş. 'bunları dergaha, başkalarına verme sakın.' demiş. o mücevherleri satıp kendine ev yap(tır)mış.
internette taş plak kayıtlarını dinledik birkaç saat önce - ve hatta şu an yine dinlemekteyim. yok böyle bir şey ya rabbi! keşke imkan olsa, o taş plakları da dinleyebilsem.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap