kaçak ve anne

• ne olursa olsun göğsünde yer bırakacaktır anne. ne denli kötü de olsa, ne denli uzak da olsa aran, o annedir bilir.
  uyuyor olsa da böler uykusunu. açsan sıkıntıdaysan, vefasızı da olsan...
  suç da olsan, sazını kanla da beslesen, annenin yanında çocuğu, masumudursun hep.
  
  kimse bilmese de o bilir, hissetmese de bilir. masumiyetini, inancını.
  
  hangi rüzgarın önünde savrulduysan, hangi doğrunun-yalanın peşinden gidip yalnız kaldıysan, yalnızlığınla acıya savrulduysan.
  sesini duyar, duyacağını bilirsin. bu dünyada da olsa, öte dünya da
  
  dizine dağılıp, dermanını bulmak isteyeceksin. kaybettiiğin inancını, masumiyetini, sevgileri.
  uzacanağın bir diz bulamıyorsan bile, ömrün boyunca hiç duymadınsa bile sesini. koşulsuz sevmelere ölümüne inanıp, ölürcesine kahroldunsa. inandığın fikir, seni zora sokan düşünce, kabul, yargı her ne ise, ve annenin sıcaklığına ne kadar hasret olursan ol,
  
  bir gün, ya bu dünyada ya varsa ötekinde, ya da bir diğer hayatta bu koşulsuzluğa kavuşma hayali duyuyorsan, kendini suçlamaktan vazgeçip kıyısında yeni doğan masumiyetine kavuşmayı hayal ettiğin birileri olabileceğine inanıyor ya da inanmak istiyorsan. yaşamadıysan bunu ya da yaşadıysan. sabah olmasını istemediğin gecelerde ellerinde hayatını nadasa bırakmak isteyeceğin birileri olsun istiyorsan.
  dinleme bu şarkıyı.
  
  sızını bırakmaya kıyamazsın ona. gül yüzünde solacak çiçeklerden korkarsın. korkunla yoğrursun dertlerini, büyüttükçe korkarsın.
  ne kadar inkar etsen, ne kadar dert etsen edinsen de sen annenden olmasın.