• "ankara çiğdemi"nin latince adı... hikmet birand (birand bir dirimbilimci, bir doğa aşığı... işi uğraşı bu ya, öteki bilim adamlarının tersine yazı yazmayı da iyi biliyor. dilindeki eskimiş sözcükler bir yana -ki öyle çok da değiller, nefis bir anlatımı, öykülemesi var) eşsiz kitabı "anadolu manzaraları"nda (iş bankası, 1957) şunları yazmış incesu deresinin güneyindeki yamaçlarda dolaşıp da bir örneğini aradığı bu çiçekle ilgili (s. 46 - 47) :

    *

    nihayet parlak koyu sarı çiçeklerini güneşe karşı çevirmiş olan ankara çiydemini buluyorum. ince, yeşil bir kurdelaya benziyen yapraklarını çakılların üzerine yaymış; memnun, mesrur... hemen yanıbaşına çömeliyor, hoşbeşe başlıyorum :

    - bu yamaçlarda bir buçuk saatten beri seni arıyorum. sizinkilerin hepsiyle görüştüm. seninle konuşacağım şeyler pek çok. bana hikâyeni anlatır mısın?

    - buyurun, bir cıgara yakın, biraz dinlenin de rahat rahat konuşalım.

    - senin adına botanik dilinde "crocus ancyrensis" diyorlar. lâtince ankara'nın adı "ancyra"dır. soyadın "ancyrensis" yani "ankaralı" demek olduğuna göre, senin adın "ankara çiydemi"dir. sana bu adı kim verdi? ankara'dan başka y[e]rlerde yetişmez misin?

    - benim adım, soyadı kanunundan eskidir. biz ankara'nın eski yerlisiyiz. daha eski ankara kurulmadan, hattâ buralara adamoğulları bile ayak basmadan biz bu yamaçlara, etliğe, keçiören'e, hüseyingazi'ye, tekedağı'na, çaldağı'na, çankaya sırtlarına yerleştik. oldum olasıya buralıyız. fakat yalnız ankara'ya yerleşip kalmadık: bütün anadolu'ya yayıldık. istanbul'a kadar gidenlerimiz bile var.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap