2 entry daha
  • 1991-1992 gibi bütün thrash grupları farklı bir yöne yönelmeye başladığında, müziğin içine daha pop-vari öğeler kattıklarında, coroner ticari açıdan çok bir şey elde edemeyeceğinin farkında olmasının da etkisiyle piyasaya böyle bir başyapıt sürdü. ilk iki albümleri çok hızlıydı, üçüncü albüm ise biraz daha yavaşlamış ama beste mantığı aynı olan bir albümdü. powerd chordlar, hatta genel olarak akorlar minimumda tutulurken bütün şarkılar nota nota işleniyordu. bunu kötü anlamda söylemiyorum, hatta benim için en iyi albümleri önce punishment for decadence, sonra da no more color'dır.

    grubun beste mantığı bu albümle beraber değişiyor. nakaratlar biraz daha öne çıkıyor, müzik yavaşlıyor, işin içine daha çok akorlu riffler giriyor. fakat bunların hiçbiri normal akorlar değil, hepsi çok ufak değişikliklerle sıradışı olmayı başarabilmiş riffler. ayrıca bir sürü yerde nefis atmosfer yaratmayı başarmışlar, hem de klavye kullanmadan. (klavye kullanmadan bunu becerebilen bir başka grup için (bkz: garden wall))

    bu albümün başka bir özelliği ise timeless bir albüm olması. birisine 2006 yılı albümü diye verseniz itiraz edeceğini sanmıyorum. 90 sonrası çıkmış en güzel thrash albümlerinden biridir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap