9 entry daha
  • ülkenin dört bir yanı bisiklet yolları ile örülse de verimli bir şekilde kullanılabileceğine inanmadığım uygarlık göstergesidir. inanmıyorum çünkü izmir'de olan bisiklet yolları üzerinde, bisikletten çok yaya var arkadaş. tek sıra halinde dizilerek yürüseler, yine bir şekilde hoşgörülü davranacağım ama kol kola girip tüm yolu kapatıyor adamlar.
    örnek olarak; herhangi bir bölgesinde bisiklet yolu olmayan bornova'dan yola çıkıyorum diyelim. amacım balçova termal'e ulaşıp bisikletin hakkını vereceğim bir parkurda dolaşmak olsun. normal bir insan evladı olarak; trafikle çok fazla uğraşmamak adına bayraklı üzerinden meles deltası'na ulaşıp, köprüyü geçerek kordon'a gidebileceğim bir güzergah çiziyorum kendime. sahile kadar her şey güzel giderken, kordon'da işler sarpa sarıyor. ellerinde çiğdem poşetleri ile dolaşan aileler mi istersin, birbiri ile cilveleşen sevgililer mi? hepsi bisiklet yolu üzerinde. gerçi kordon boyu için bu söylenenler çok büyük bir sorun oluşturmayabilir. zira herkese yetecek kadar alan var bir şekilde. nasıl olsa yayalar için ayrılan bölümler boş olduğundan, pasaport'a kadar ulaşabiliyorsunuz hızınızı kesmeden.
    esas işkence pasaport'ta başlıyor. çünkü buradaki bisiklet yolu kaldırım ile bitişik durumda. ayrıca mekanda sadece yayalar değil, sahil boyunca dizilmiş kafelerin masaları ve çalışanları da var. (buradaki kahveler kaldırılsın demiyorum tabii. pasaport'u pasaport yapanlar onlardır çünkü.) yol üzerindeki çeşitlilik nedeniyle yaya aktiviteleri de değişiyor haliyle. artık sadece yürümek yerine, fotoğraf çektirmek, esnafla konuşmak gibi ekstra engelleyici eylemlerde bulunuyorlar.
    tüm bu söylediklerimi bisiklet yolları için genellememek lazım. zira tartan pistlerde de aheste aheste yürüyen ve spor yapmak isteyenlere engel olan insanlar görüyorum. en büyük özelliğimiz bu herhalde: bir şeyi amacının dışında kullanmak.
191 entry daha
hesabın var mı? giriş yap