4 entry daha
  • soner torlak'tan mektup var, görülmesini sağlamak boynumuzun borcudur:

    http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=38676

    körler ülkesinde görmeksoner torlak
    23 temmuz 2011 - soner torlak

    jose saramago’nun ‘görmek’ adlı romanının konusu şöyledir: bir ülkenin başkentinde seçimlerin olduğu gün akşama kadar sağanak yağmur yağar, akşam yağmur dindiğinde vatandaşlar oy kullanmaya giderler. oylar sayılır ve çoğu boş çıkar. bir hafta sonra seçim tekrarlanır. günlük güneşlik bir pazar günü yapılan yeni seçimde vatandaşlar bu sefer daha sabahtan oylarını kullanmak üzere seçim sandıkları önünde sıraya girerler. bu keyifli ve sıradan görünen seçim günü sonunda oylar sayılır ve bu sefer yüzde 83 boş oyla karşılaşır.

    hükümet bunun derhal bir komplo olduğu sonucuna varacaktır. şehre muhbirler salınır, insanlar yalan makinesine bağlanmak için süresiz gözaltına alınır velâkin ortada bir komplo olduğuna dair tek bir delil bile yoktur. hükümet durumdan daha da şüphelenir ve bunun “uluslararası anarşist bir örgütün” işi olduğunu açıklar. hikâye bundan sonra, hükümetin nasıl yoktan bir örgüt yaratmaya çalıştığını trajikomik bir biçimde anlatacaktır…

    ne diyelim, halimiz saramago’nun adı bilinmeyen ülkesinden hallice! hikâyemiz malum: 31 mayıs günü hopa’da yaşanan ve emekli öğretmen metin lokumcu’nun hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayları protesto etmek üzere gittiğimiz akp ankara il başkanlığı binasının önünde bizi toma’lar, panzerler ve çevik kuvvetle örülmüş bir barikat karşıladı. çıkan olayların ardından gözaltına alındık, çevik kuvvet polisleri tarafından otobüslerin içinde beş saat boyunca tehdit edildik, kadın arkadaşlarımız taciz edildi ve işkenceye uğradık. üç gün boyunca tem’de hücrelerde yatırıldık nihayet savcılığa sevk edildik, oradan da ben ve dört arkadaşım nöbetçi 11. ağır ceza mahkemesi tarafından tutuklandık.

    halimizi saramago’nun hikayesinden hallice yapan ise savcının bizi bir terör örgütüne bağlamak için gösterdiği olağan üstü gayretti. sadece bir protesto gösterisinden gözaltına alınmış ve çoğu birbirini bile tanımayan bir grup öğrenciyi bir terör örgütüne bağlamanız gerekirse ne yaparsınız? cevap: her şeyi birbirine karıştırırsınız. savcılık da öyle yapmıştı… bizler de olmayan delilleri karartma ihtimalimiz göz önünde tutularak cezaevine yollandık…

    aradan 15 gün geçecek ve emniyet “muazzam bir şafak operasyonuyla” evlerinde uyumakta olan bir grup insanı daha “başarıyla” gözaltına alacaktı. benzer bir mahkeme sürecinden geçen bu arkadaşlar ise yine ortada herhangi bir delil olmamasına rağmen bu sefer “terör örgütünün amaçlarına uygun hareket etme” iddiasıyla f tipi cezaevine gönderileceklerdi…

    ne diyelim: “örgüt yoksa yaratmalı!” türkiye’de bir gün her muhalif olmasa bile başını eğmeyen her insan bu “terör örgütünün amaçlarına uygun hareket etme” garabetini tadabilir. “muhalefet” kavramının kendisinin kriminalleştirildiği muğlak hukuksal alan dahilinde her tür itiraz, her tür itaatsizlik ve her tür direniş “terörist faaliyet” olarak işlem görebilir. sanırım buna “ileri demokrasi” deniyor dostlar…

    bu nedenle aman dostlar, sokakta yürürken, eşle dostla otururken, kitap okurken ve hatta uyurken bile dikkatli olun, allah muhafaza bir terör örgütünün amaçlarına hizmet ediyor olabilirsiniz… 11 eylül sonrası icat edilen yeni terörle mücadele konseptini bu kadar başarıyla uygulayan bir ülke daha yoktur sanırım… sanırım buna da “hayaldi, gerçek oldu” denebilir. geriye bir tek kendimize ait bir guantanamo’ya sahip olmak kalıyor ki “biz türkiye’yiz büyük düşünelim”, neden olmasın?

    nihayet bütün bunların sadece komik yanlarını hatırlayacağımız bir trajıkomedi olarak tarihe geçmesini temenni ediyorum… ben ve biz, öyle görünüyor ki bir süre daha buralarda tutsak olacağız, sizlerden ricam, dostlar, sokakları boş bırakmayın, bir araya gelin ve inadına sesinizi yükseltin; yükseltin ki sonumuz saramago’nunki gibi olmasın…

    (not: beni ve bizi burada nefessiz bırakmayın, seslerini sesimize katan ve dahi iyi ki var olan herkese selamlar)

    * soner torlak
    latinbilgi.net editörü
    1 no'lu l tipi cezaevi, koğuş: b 5 sincan/ankara
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap