3 entry daha
  • sadece evliliklerde değil bildiğimiz sıradan ilişkilerde de vardır böyle bir kavram. ayrılık sonrası hikayelerin ortak paydasının da "başta her şey çok güzeldi, sonradan bu adama/kadına ne oldu anlamadım, fırk" olduğu düşünüldüğünde "cicim ayları ve bitişi" sendromunun ikili ilişkilerde oldukça yaygın gözlemlendiğini anlamak zor değil.

    nedir cicim ayları denen süreç, neden başlar, neden biter? bunları irdeleyelim...
    öncelikle "cicim ayı" denen hadise, iki karşı cins üyesinin birbirine âşık oldukları periyoddur, burda hemfikiriz. tabii aşk isimli hadisenin tanımında "mantık" gibi bir faktör yer almadığı için taraflar karşılarındaki insanı gözlerinde büyüttükçe büyütürler, lamb'den gorecki soundtrack edilerek "i've foundd the one i've waiiiteeed foooor"lar havada uçuşur. o şimdiye kadarkilerin en cicisi, en zekisi, en anlayışlısı, en en'idir işte. kişi ilk buldumcuk olma şokuyla sahip olduğu şeyi abarttıkça abartır çünkü böylece kendini çok daha mutlu ve şanslı hissetmektedir.

    amma velakin gel zaman git zaman kazın ayağının abartıldığı kadar güzel olmadığı ortaya çıkar. zaman içinde daha yakından ve ince ayrıntılarla tanınan kişinin aslında kusursuz olmadığı, aslında sıçtığı, geğirdiği ve ayaklarının kokabildiği anlaşılır. eskisi kadar anlayışlı da değildir kimse artık, insanlar birbirlerine alıştıkça yeniliklerin heyecanı ve büyüsü söner. bu böyledir, bütün ilişkilerin ve evliliklerin gelip dayanacağı nokta budur. buna rağmen ayakta kalabilen evliliklerin temelinde tarafların kafa yapısı, yetiştiriliş tarzı gibi en temel özelliklerinin birbiriyle son derece örtüşmesi yatar. yoksa kimse kimseye 20 30 sene tahammül edemez, cicim yılı diye bir şey yoktur kimse kendini kandırmasın.

    en güzeli 1 sene sürer.

    budur.
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap