• soğuk ve sokak arası internet cafe'lerde vazgeçtim çaylak olmaktan
    ve mesaj fasilitemde ayarlı ultimatomdu moderatör mesajı
    ben senin bir gün otisabi ile bira içme ihtimalini sevdim
    sözlüğün ilk halinin nicksiz entrylerinde
    karbonmonoksit kokulu cümleler yaşanırdı o zaman
    özlemeye başladım eski sözlükçüleri
    ve bu hasret öyle uzun sürdü ki
    adam gibi zirveleri özlemeye başladım sonra
    bizim cyrano'larımız vardı
    bir de entry'lerin içine "tavuk" yazma imkanı
    ukte kokan kullanıcılarla paylaşılan imla hatalı başlıklarda ayarcılık oynamaya başladık
    ben ayarmatör oluyordum, sen azimli,
    geri kalanlar hiperaktif
    mavi fontlarla içi boş bakınızlar veriliyordu kültürlü başlıklara
    ve sözlük konseptine inat bir türkçe'yle.
    abilerimizden öğrendik gizli bakınız vermeyi.
    ankara keyif zirvesine usul usul bakınız yağıyordu
    ve kapalı mekanlarda mesajlaşmayı öneriyordu moderatörler
    oysa ankara zirvesinden hiç hatun kaldırmadım ben
    ekşi mag'da tartışılan aşklarım olmadı benim
    sözlükçe gidilen zirvelerde kıçımıza batan kaldırma çabalarını saymazsak
    ankara zirvesi 3'e usul usul alkol yağıyordu
    ve belli bir saatten sonra kaldıraç çalıştırmamayı öneriyordu moderatörler
    oysa hiç kaldıracım olmadı benim
    ve hiç bir zirve fotosunda geçmedi benim adım
    güruh fotolarının ortasındaki sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
    sana entryler biriktiriyordum progresif başlıklarda
    ama sen yoktun..
    ben, senin zirveden kaldırılma ihtimalini seviyordum mini zirvelerde
    zirve servisi hep zamansız, amansızca
    bir net cafe griliğine götürüyordu
    ben senin benimle keyif bar'a gelebilme ihtimalini sevdim
    ben senin zirveden kaldırılma ihtimalini seviyordum
    yazla ilgili başlıklar çekiyordu tenimin azgınlıktan çatlamaya hazır gevrekliğini
    sonra motor oluyordun
    ortalık mallarının takıldığı zirvelerin motoru
    ne yana baksam senin adına açılmış başlıklar var sanıyordum michael jackson theme'inin ortasında
    motor oluyordun bir süre
    yanımızdan geçen kevaşelerle yarışıyordun
    yanağım motor kapağının garantisinde
    motor oluyordun bir başlıktan, bir iç başlığa
    çaylaklığa yaklaştıkça, azimli oluyordun
    ayetullah sourtimes şarkılarını başına koyuyordum winamp playlistimin
    korkuyordum...
    sonra iniyordum motorun üstünden
    günün başlıklarından mesaj fasilitesine giden
    sözlüğün en uzun
    sözlüğün en kısa
    sözlüğün en çaylak
    sözlüğün en azimli, sözlüğün en hayvan mesafesini geçiyordum mouse ile
    çünkü yolun sonunda azimli user oluyordun...
    birinci nesil hayvan kokuyordun sonunda

    soğuk ve sokak arası internet cafe'lerde vazgeçtim çaylak olmaktan
    ve olay kutumda yanan sarı ışıkta gizli zirve haberiydi babam
    ben seninle bir gün keyif cafe'deki kızlar tuvaletinde
    ben seninle sadece sözlük yazarlarının takıldığı bir orman bahçe'de
    ben seninle kartal maltepe'nin en mistik ve sidik kokulu çıkmaz sokaklarına bakan
    beyazıt dolmuşunun tozlu metal damında
    ben seninle herhangi bir sözlükçünün terli elinden çıkmış başlıklarında olma ihtimalini sevdim.

    ben senin zirveden kaldırılma ihtimalini sevdim

    (bkz: ben senin bana verebilme ihtimalini sevdim)
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap