4 entry daha
  • intihar fikri olmaksızın kendi ölümünü düşünmeye oturmak karnı acıkmış ve ruhsal abur cubura meyletmiş egonun sapıtıp kendini rahatlatmak için hayattan kendi figürünü silmek pahasına, yine kendisi ile ilgili karanlık bir sahne kurup ferahlama çabasıdır.çünkü bilinir ki,ölüm hadisesinde bilumum dışkapının mandalları bile, ölümün zzosyo-kimyasal doğası gereği bir iki günlüğüne sürekli ölen kişiye konsantre olur ya da o kişinin ciddi yakını** olur ki, bu da size uzak/yakın bir çok kişinin sizinle ilgili kayıptan dolayı ağlaması,yaz günü duvar üstüne dizilmiş kedi korosu gibi zırlaması mizansenine denk gelir... zaten bu da salt kurgudan ibaret olsa bile ego beyin/hanımın tam da istediği rakı mezesidir.zira yokluğu ile ilgili üzülen insan kitlesi fotoğrafı ona kendi varlığının değerini kanıtlar ve böylece bilinçaltı çamaşır makinasının kireçlenmiş kendini sevme rezistansı, kısa bir süre için calgon yemiş gibi olur.ki sözkonusu "kendini sevme" motivi de değersizlik duygusuna kapılmış ve varlığına çılgın gibi onay isteyen bireyin hayattan umduğu yegane duygusal bonustur.ve fakat 'birinin ölümüyle ilgili ona yakın oluşumuza ya da kendimizi yakın hissedişimize orantılı olarak acı çekeriz' cümlesi pek mantıksız sayılmayacağından adamımız bu noktada mantarlar,çünkü kendisini tanıyanlar listesinde üst sıralardan birindedir ve bu doğru orantı yüzünden bir de bakılır ki sujemiz fantaziyi kuruverirkene hüngür foşurt olmak suretiyle dağıtmış şanzımanı...bunun dışında bilumum üretilesi piskolojik sebepler bir yana, kendi ölümünü düşünüp ağlamak hadisesiyle ilgili gelmiş geçmiş en lezzetli ve naif performansı kanımca kemal sunal vermiştir ; ağlayarak "neeee? ben öldüm mü? vah vaaah ..ulan ben ne iyi adamdım bee...." repliklerini kullanmak suretiyle...
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap