6 entry daha
  • evvelce de nihat genç'ten okuyunca bu kazayı google'a yazarak kendimce bir araştırma çalışması yapmak istemiştim. fakat genç'in yazısında sadece konya yazmaktaydı, bu sebepten bulamadım, zaman içerisinde öyle kalmıştı... şimdi rastgele bu başlığı görmem, çoğunluğu üniversite öğrencisi yazısına denk gelmem ve anoktale'nin girdiği entry ile beraber tekrardan bu konuya yöneldim, nihat genç kitaplarımı karıştırdım ve nihayet edebiyat dersleri'nde rastladım yazıya. daha uzun olduğu aklımda kalmış fakat çaresizliğin komikleştirilmesi denemesinde diğer görüşleri ile ilişkilendirilmiş, madem paylaşılmasında fayda olunur denmiş, bunu hayatını kaybedenlere saygı mahiyetinde paylaşmakta mutlak fayda olduğunu düşünüyorum. bizi kimin öldürdüğünü bilmemiz açısından nihat genç'e teşekkürler...

    "bu topraklar üstünde yaşadığım en büyük acılardan biri konya'da, 49 üniversite gencinin mercedes otobüs içinde cayır cayır yanmasıdır. sonunda mahkeme karar verdi, mercedes'i hatalı bulup, mercedes yönetim kuruluna ceza verdi. mercedesciler alman! hemen koç'u aradılar. koç, ertuğrul özkök'ü ve fatih altaylı'yı aradı. hürriyet'te sekiz sütuna manşet: "bakın şu mahkemenin yaptığına, adamlar ülkemize yatırımda yapacakmış, verdiği şu ilkel karara bakın, bu mahkemeler ne yapıyor, sermayeyi kaçıracak" gibi yazılar yazdılar. yabancı sermaye kaçacak diye 49 gencin cayır cayır yanmasını sineye çekeceğiz! diyelim almanya'da kırmızı ışıkta geçtiniz, alman, avrupalı sizi affeder mi? yabancı yatırım artık bir tehdite, şantaja dönüştü. bizi öldürün, bizi yok edin, yeter ki yatırım yapın. bu kadar kitap okudum, hayatımda bu denli aşağılık, iğrenç karakterde insanoğlu tanımadım. ülkemize yabancı sermaye gelecekse gelsin, para verecekse versin, bunu, emperyalist, sömürgecilik diye asla tanımlamam. ama gelenlerden "hukuk" sorulmayacaksa, işte, "sömürgecilik" bu. yabacı sermaye getirenler ki, getirdikleri falan da yok, hastalığımızı bildikleri için, kendilerini böyle savunup mahkemenin karar değiştirmesini istiyorlar, aynı şeyi tekrarlamaktan bıktım, türk solcuları, işte bu adamların dergilerinde yazıyorsunuz, işte bu adamlardan maaş alıyorsunuz, işte bu adamlardan ödül alıyorsunuz!"

    ve evet, bunca yazı ve paylaşıma rağmen kendi görüş, duygu ve düşüncelerimi de yansıtmam gerektiğini düşünüyorum.
    bu ülkede böyle bir olayın üzerine, susurluk kazası kadar bile gidilmemiş olması büyük bir dramdır.
    hoş, onun da ne kadar üzerine gidildiği meçhul!
    toplum nezdinde önem arzetmediği düşünülen kişilerin ölümleri, toplu olsa dahi sıradanlaştırılıyor!
    işte bunu görüyoruz, oldu bittiye nasıl getirildiğini, bunu gözlerimizin içine baka baka, aşağılıkça, rezillikle yapıyorlar.
    ve bugün bu insanların hepsi yalılarında oturuyor.
    otursunlar, haset edenin amına koyayım!
    ama işte, bu kişilerin vicdanı yok ya, ben bu düzenin, bu düzeni kuranın, buna biat edenlerin, karşı çıkmayan canlı cansız ne varsa ta amına koyayım!
    hayatını kaybeden öğrencilerden birisinin not defterinden, dönemin popüler şarkısı candan erçetin'in yalan'ının sözleri çıkıyor ya, o daha anlamlı kılıyor bu hayatı.
    ölümden başkası yalan işte...
    ey siyasal islamcılar, ey milliyetçiler, ey paragöz köpekler...
    o toprağa gireceksiniz, inandığınız değerler, din kisvesi altında nasıl hesap vereceksiniz...
    bulmuşsunuz bu milleti, bulmuşsunuz bu islam adına teslimiyeti seçmiş insanları, ceplerinizi doldurmuşsunuz, hala daha vicdan adına sömürü yapıyorsunuz.
    siz adınızı bilmediğiniz bir kişi için bırakın gözyaşı dökmeyi, fatiha okumayı bile reva görmezsiniz.
    siz çünkü modern çağın canilerisiniz...
    bugün bu insanları, evet ne yazık ki bu insanları kandırabilirsiniz, ama yarın bu insanların çocukları sizin mezarlarınıza tükürecek.
    öte alemler konusunda mütereddit olan ben, eğer sizin inancınız doğru ise, cezalandırılmayı, ne olacaksa şahsım adıma kabul ediyorum.
    yeter ki sizlerde yanın!
    ben korkmuyorum.
    ya siz?
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap