24 entry daha
  • adamın biri izlediği bir film ya da dizi hakkında konuşurken, anlatılanları dinleyip, "ibneye bak iki film izledi de adam oldu. kültürlü ayaklarında hava atıyor," diye düşünmek.

    birisi gittiği yabancı ülkeyle ilgili entry girdiğinde "iyi ki bir yurt dışına çıkmış. şerefsiz, nispet yapıyor, hava atıyor," diye kızmak.

    birisi yabancı bir sözcük kullandığında "sırf yabancı dil biliyorum demek için girmediyse bu entry'i beni de siksinler", diye düşünmek.

    farklı bir dine inananları ya da tanrıya inanmayanları özentilikle suçlamak. "sözlükten kız düşürmek için bütün bunlar," diye düşünmek, buna inanmak.

    biri, sahip olduğu bir şeyi ya da maaşını herhangi bir sebeple ifşa ettiğinde bu kişinin hava attığını, nispet yaptığını düşünerek öfkelenmek.

    yolda çok güzel bir kadın ile nispeten çirkin bir adamı yan yana görüp içinden "orospuya bak, adamla sırf parası için beraber," diye geçirmek.

    iki güzel insandan birisini sırf türk diye yerin dibine sokup diğerini sebepsizce yüceltmek.

    türk dizilerini izleyenleri küçümsemek.

    sözlükte sonu "orospu çocuğu" ile biten başlık açmak.

    bir insanın sahip olduğu fiziksel özelliklerle dalga geçmek.

    insanları; şiveleri, müzik zevkleri, sosyal statüleri yüzünden küçümsemek, aşağılamak.

    "benim babam seninkini döver," demek.

    "benim tuttuğum takım seninkini döver," demek.

    başkalarının başarısızlıklarıyla mutlu olmak. sürekli başkalarının başarısız olmasını beklemek.

    "ben demiştim demeyi sevmem ama ben demiştim," demek.

    bağırarak ya da küfrederek söz geçirmeye çalışmak.

    argüman üretmek yerine, insanları aşağılayarak kendi haklılığını ispatlamaya çalışmak.

    birisini -belki de istemsiz bir şekilde- sırf hatasını bulmak için izlemek, dinlemek veya okumak. ancak başkalarının hatalarını buldukça rahatlamak, iyi hissedebilmek.

    yukarda sayılanlar, çoğu zaman aşağılık kompleksinin ürünüdür. suç; kendine güvensiz, birey olamamış insanlar yetiştiren aileler ve eğitim sistemimde. çözüm bence insanlara küçük yaştan itibaren hayatlarıyla, gelecekleriyle ilgili sorumluluk duygusunu aşılamak. onları başı boş bırakmadan, kendilerine yeterli özgürlüğü tanımak ve toplumun baskısına karşı kişisel savaşlarında onlara yardımcı olmak. onlara saygı göstermek, onlara belki sürünün içindeki en güzel, en akıllı koyun olmadıklarını ama önemli bir insan olduklarını hissettirmek. onları diğer insanlarla karşılaştırmamak. hatalarını ve eksiklerini yüzlerine vurmamak. onlara karşı şiddete başvurmamak. hayatın stresini, ağırlığını ve kendi sorunlarınızı, olabildiğince onlara yüklememeye çalışmak. yanlarında dedikodu yapmamak. dünyanın en gereksiz ve saçma şeyini onlara da bulaştırmamak...
153 entry daha
hesabın var mı? giriş yap