3 entry daha
  • sürekli göç alıp bunca it kopuğun yuvalandığı istanbul'da azalsa da asla bitmeyecek olaydır. gençler uyarılarak sinyalcilik kurbanı olmaları önlenebilir. burada en kilit olay ilk etapta durmamaktır. hiç bir sinyalci kolay kolay gündüz vakti kalabalık bir caddede çocuğun birini kovalamayı göze almaz. en fazla arkadan laf edecektir.

    yaş 15, yer kadıköy:

    - pssst, genç, bir şey sorabilir miyim?
    + buyur abi? (saati soracak herhalde, yerim senin naifliğini)
    - genç bak bizim şöyle yeğen var hasta da sakız satıyoruz, gönlünden ne koparsa bıdı bıdı...
    + abi tabii yardımcı olayım da benim de cebimdeki para kısıtlı...
    - baaak! adam gibi bir şey istedik! (pis pis bak, iyice yaklaş)
    + hmm peki abi o zaman cebimde şu kadar bozuk var... (500 liralık sakıza 2 milyon ver)

    yaş 19, yer kadıköy:

    - psst, arkadaşım bir bakar mısın?
    + bakamam arkadaşım işim var (sürat korunarak gelip geçme)

    bu noktada yakın bir arkadaşımdan görmüştüm şöyle bir taktiği:

    - kardeş bir şey sora--
    + sorma abi!
    - ???

    yaş 28, yer beşiktaş:

    - hocam bir şey diyecektim...
    + buyur kardeşim? (bakalım hikayesi neymiş)
    - böyle bıdı bıdı hastamız var, memlekete dönecez, karşıya geçecez, karnımız aç...
    + (hikayenin klişeliğinden tatmin olunmaz) yok arkadaşım kusura bakma hadi bakayım...
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap