6 entry daha
  • uzun ve söylenmesi zor adından nefret eden ve okul numarasıyla çağırılmak isteyen şemsigül şehrâzat debrecenli'nin çocuk gözünden eski istanbul'u, bayramları, radyo'da çalan şarkıları, aile dramlarını anlatan bir füruzan kitabı.

    kitap iki ayrı öyküden oluşmakta: başlardaki öykü fazla uzun değil, anlatıcının, yani minik şemsigül şehrâzat'ın dilinden anlatılan ikinci öykü ise daha uzunca. konu bilindik türk ailesi öyküsü tadında. ama bazı satırları var ki, insana hüzün veriyor. örneğin bir yeğenin dayısına ne olduğunu çözemeyişi ve iki kızkardeşin, erkek kardeşlerinin gözlerinin önünde eriyişine kahroluşları ve de onu kaybettiklerinde yaşadıkları acı bu konuda kapanmaz yaraları olanları hüzünlendiren tarzda.

    yazar kitapta konuların ayrıntılarına girmemiş, ipuçları vererek parçaları birleştirmeyi okuyucuya bırakmış gibi. lâkin kitabın başlarında duyarlı ve çevresini gözlemleyen minik anlatıcı, son sayfalarda yaşı büyüdükçe duyarsız biri olup çıkmış. sanki yazar kitabın sonuna doğru zamânelerin duyarsız hallerine göndermede bulunmak istemiş, zamanın insanların sevgi ve bağlılık hislerinde yaptığı tahribata imada bulunmayı amaçlayarak son sayfalara bu konuda imalar sıkıştırmış.

    o dönemin mûsikisine de az çok değinen kitap okuyucuya yapi kredi yayinlari tarafından sunulmuş.

    ~~~
    "çocukken yaşananlara önem verilmeli. çünkü insan o yaşlarda sevinmeye öyle hazırdır ki, o sevinçlerin benzerlerini bile yaşayamayabilir bir daha."
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap