7 entry daha
  • “bir kez daha geliyor, cemil'i üzen yanlış bir telaffuz gibi sonbahar". geldi. tam burada. 11.11.11'li bir sonbahar sabahında. yatak hala sıcak. birkaç dakika sonra fazla uzaklaşmış olabilmem lazım. pencereyi açıp kainatla ilk temasta bulunuyorum. sadece trt haberlerini izleyen dedeler ölü artık. ı-ıh. dış dünya ile ilişkimiz iyi değil. atmosfer rezil. bu havada ya sevişilir ya ölünür ya da hiç kıpırdanmadan kitap okunur. ben bela okuyorum. artık en sevdiğim yer olan evimden dışarı atıyorum kendimi. insanların huysuz mutsuzlukları yüzlerinden akarken otobüslere binmeler ücretsiz ıstırap festivaline dönüşüyor. sıraya geçmeyi beceremeyenler, açgözlü oturma sevdalıları, kaba saba şoförler, ilerlemeyen trafik, ilerlemeyen insanlık, ilerlemeyen ben, her geçen gün geçmişiyle arasına mesafe koyan, sahip ve tanış olduğu herkesşeyle ilişkisini sorgulayan bir adam... kitap, müzik ve film harici herkesşeyi zaman kaybı olarak gören bir hayat sahibi, tamam, durağına geldi. asansör. ”günaydın, naber dasti, eyvallah”. çayım. kahvemin altı. odam. sükunetim. bayram dönüşü iş yok. neredeyse hiç tanımadığım için, neredeyse beni hiç tanımadığı için ve neredeyse hiç tanışmayacağımız için yazışmaktan büyük huzur alıştığım bir arkadaşa mesaj gönderiyorum sözlükten. bir de şarkı göndereyim. mfö. bazen. yine çayım. şimdi dünyayla arama set çekme zamanım. son 10 sayfasını bıraktığım bir kitaba veda etmem lazım. sinek ısırıklarının müellifi. anlamı ne? “beş yaşında, annem ve babamla bir taksiye binip sünnet olmaya giderken, annemin elinden tutmuştum. korkuyordum. babam ön koltuktan bana doğru dönüp canımın hiç acımayacağını müjdelemişti: sinek ısırığı gibi bir şey hissedeceksin! hayır o hamleyi bulamadım! yazar filan değilim ben editör hanım, sinek ısırıklarının müellifiyim. kitabımı basarsanız arka kapağına da okuyucu için lütfen şöyle bir uyarı yazın: hiç acımayacak!" güzel. hem yeni bir kelime daha öğrendim. hem de isme anlam yükleme sanatının güzel bir örneğini okudum. ilk romanını yazdıktan sonra yayınevine gönderen evli ve çocuksuz ve iki arkadaşlı ve bol kitaplı bir adamın flash-back'li bekleyiş sürecini anlatan bu kitap tam da bir şiir kitabı dosyası hazırlamakla meşgul olan bana iyi geliyor. bitirsem yayımlatsam filan olsam falanca olsa da tüm bunların bir önemi olmayacak. artık. al sana sonradan öğrenilmiş bir çaresizlik daha. olsun. bu böyle. yapacak bir şey yok. güzel sanat, güzel edebiyat anlık da olsa iyi geliyor. hayatın en büyük güzelliği bir aşık olduğunu sandığın birinin çırılçıplak ruhuna dokunduğun an, bir de bu. ve barış bıçakçı bir yazardan, bir şarkıdan, bir şiirden medet uman insanlar için, kafiye olsun diye değil, sakin bir umman oluyor. ağzımla tuttuğum turnanın gözünden vurma hayalleri artık uzaklarda. büyütülecek de hiçbir şey yok bu kainatta, kaygılardan başka. güzel bir kitap bittikten sonra arkasında bıraktığı hüzün var bir de. ne de olsa her şey ve herkes geçer.
176 entry daha
hesabın var mı? giriş yap