2 entry daha
  • ii

    "...
    bu kimin duruşu, bu sizin en gülmediğiniz saatlerde
    her cümlede iki tek göz, bu kimin
    ya da kim korkuttu bu kadar sizi
    bu nasıl sevişmek, üstelik bu kadar hızlı
    ya da tam tersine
    boş vermek öperken, severken boş vermek sevmelere
    sulardan ürpermek gibi dokununca,
    ya da ben kimi sarmışım böyle kollarımla
    kime söz vermişim, biraz da unutmak gibi
    denir mi, ama hiç denir mi, iş edinmişim ben
    iş edinmişim öyle kimsesizliği
    kendimi saymazsam - hem niye sayacakmışım kendimi -
    çünkü herkese bağlı, çünkü bir yığın ölüden gelen kendimi
    konuşmak? konuşuyorum, alışmak? evet alışıyorum da
    süresiz, dıştan ve yaşamsız resimler gibi.

    ne çıkar sanki sardıysam sizi kollarımla
    unutmak, belki de unutmak olsun diye mi
    onu da tatmak gibi
    oysa ne bir evim oldu, ne de bir yerim var şimdi gidecek
    ama gitmenin saati geldi
    kirli bir gömleği çıkarıp asmak
    yıkayıp kurutmak ister ellerimi
    su içmek, saati kurmak ve sebepsiz dolaşmak biraz da
    açınca camları - diyelim camları açtık ya sonra? -
    sonrası şu: ben bir camı, bir perdeyi açmış adam değilim
    bilirim ama çok bilirim kapadığımı
    öyle iş olsun diye mi, hayır
    bilirim içerde kendimi bulacağımı
    dışarda görüldüysem inattan başka değil
    evet, çünkü bu karanlık işime en geleni
    kendimi saklıyorum ya, bir yığın ölüden gelen kendimi
    oramı buramı dürtüyorum, bunu sahiden yapıyorum
    ve açıyorum bütün muslukları
    diyorum sular mı böyle, sular mı olmalı
    ne geldiği, ne de gittiği yer belli
    olmuyor, gene kendimi düşünüyorum
    alıştım istemiyorum
    ..."
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap