2 entry daha
  • genseric, geiserich the lame isimleri ile de bilinen 389-477 yılları arası yaşamış olan vandal kralı. bugün vandalizm diye bir şey varsa belki de bu adam yüzündendir.

    kardeşi gundohar'ın ölümünün ardından vandallar tarafından krallığa seçildi. genelde romalıların barbar olarak tanımladığı kavimler arasında tam bir mutlaki monarşi kavramından söz edilemez, elbette bir kraliyet ailesi vardır, ve o aileden çıkan krallar tebaalarını oluşturan kabile şeflerinin rızalarını almışlardır. kabile şefleri istediği müddetçe yönetim erkini ellerinde tutarlar, aksi durumda ya tahtan indirilirler ya da iç savaş çıkar. teorik olarak kralın öz çocuğu olmayan, daha doğrusu illegal bir çocuk olan geiserich bu şartlar altında iberya'da tahta çıktı. bu arada kendisi topaldır, bu yüzden the lame diye anılır.

    iber yarımadası'nda tahta çıkan geiserich sıkı bir ariusçu olmasının da etkisiyle gençlik dönemlerden beri romalılar ile hoşlaşmazdı. ariusçuluk teorik olarak baba olan tanrıyı başlangıcı olmadığı için tanrısal bir güç olarak kabul ederken teslis inancına göre oğul olan isa'ya babaya denk olabilecek tanrısal bir özellik atfetmezdi. şöyle açayım, geiserich rivayete göre "bir baba oğluna nasıl eşit olabilir?" demiştir. aslında demek istediği -kendisinin illegal çocuk olmasına da atıfla- başlangıcı ve bitişi belli olan bir yaşamda isa mesih'in babası gibi ya da babası kadar tanrısal olamayacağı, ama kutsal bir kişi olduğu için yarı-tanrı olarak nitelendirilmesi gerektiğiydi. 325 iznik konsili esnasında yasaklanan bu öğreti ataerkil olan cermenik kavimler içerisinde varlığını ortodoks hristiyanlığa göre daha yaygın bir şekilde sürdürmekteydi.

    afrika eyalet valisi bonifacius ile galya eyalet valisi flavius aetius arasında roma erki için süre gelen sürtüşmede afrika valisi vandalların desteğine ihtiyaç duydu. onlara özerklik vereceğini açıklayarak geiserich ve kabilelerini afrika'ya çağırdı. geiserich -belki de roma gemileri ile- 80.000 kişiden oluşan aşiretlerini afrika'ya geçirdi ve afrika'ya geçtikten sonra bonifacius'a ihanet etti. ilk etapta ufak roma birliklerine karşı zafer kazandı, zamanla güçlendi ve doğu'dan gelen askeri yardıma rağmen iki imparatorluğun birleşik ordusunu yok etti. kartaca'ya kadar ilerledi ve topraklarına kattı. tabii bu esnada hatırı sayılır miktarda roma gemisini de sahip olmuştu. iber yarımadası'ndan ayrılmasına ya da ayrılmayı kabul etmesine neden olan olaylardan biri de vizigotların vandallar üzerine sürekli olarak sefer yapmalarıdır. daha o zamanlarda, geiserich kral olmadan önce, vandallar donanma yapmaya başlamışlardı.

    gemilere de sahip olan geiserich korsanlığa ve roma'nın batıdaki deniz aşırı topraklarına saldırılara başladı. bu etapta balear adaları, sardinya, sicilya, korsika gibi adaları yağmaladı; bazılarını ele geçirdi. aşırı güçlenmesi ile birlikte vizigotlar ile olan ittifakını da bozdu. oğullarından biri ile evli vizigot prensesini eski olayların da etkisiyle kendisine suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle vizigot kralına geri yolladı; kulakları ve burnu eksik olarak. bu olay vizigotlar ile iyi olmayan ilişkileri daha da kötüleştirmişti. bu durumda geiserich belki de mecburen hunlar ile yakınlaşmak zorunda kaldı. gerçi hunlar batı roma'ya düşman olana kadar geiserich ve vandalları pek sallamamışlardı kimi kaynaklara/iddialara göre, ama mevcut şartlar altında vandallar ile ittifak oldular.

    vandalların denizde güçlenmesi ve tahıl deposu olan afrika'nın da elden çıkması tam takır kuru bakır olan batı roma'nın çökme sürecini hızlandırmıştır. bu esnada pön savaşları zamanından beri ilk defa batı akdeniz'de bir güç roma'yı tehdit ediyordu, bu da imparatorluğun kendini korumaktan aciz donanmasının ticari gemileri hâliyle koruyamaması neticesinde batı roma'nın deniz ticaretinin de bittiği anlamına geliyordu.

    imparatorluğun 453 senesi ile birlikte kesin bir çöküş sürecine girmeye başlamasından sadece 2 sene sonra geiserich roma'yı istila etti ve yağmaladı. 468 senesinde karada libya'yı ve sardinya'yı kaybetmiş olmasına rağmen denizde de ilk savaşı kaybetmiş olmasına rağmen takviye kuvvetler/gemiler yollayan geiserich tunus açıklarında(cape bon) 700 gemiden oluşan 70000 kişilik iki imparatorluk donanmasının çoğunu yok etti ve kesin bir zafer kazandı. bu da kendisinin ve milletinin sadece batı'da değil aynı zamanda doğu akdeniz sularında da kesin bir güce ulaşmasını sağladı.

    denizde rakipsiz kalan, batı avrupa'da ise birbirleri ile savaşan ve ganimet geliri gittikçe düşen yerleri fethetmek yerine sağa sola deniz akınları yaparak ömrünü geçirdi.

    yakıp yıkıcılığı vandalizm tabirinin açığa çıkmasına neden olmuştur, özellikle de roma'yı yağmaladığı zamanlarda göstermiş olduğu şiddet yüzünden. kimi rivayetlerde papaya ayak parmaklarını öptürdüğü yazar.
hesabın var mı? giriş yap