273 entry daha
  • daha once bu konuda ve kisi hakkinda genel bir fikir (#26820388) belirttim. henuz kurtulup kurtulmayacagi belli olmadigi icin intihara tesebbusuyle ilgili olarak spesifik yorum yazmadim.

    simdi bu kisi kurtulduguna gore, gecmis olsun deyip, bu konuda yazabilirim.

    sahsi kanaatim o ki, toplumumuzda yetiskenlige (adulthood) erisme akabinde gelismesi beklenen sorumluluk (responsibility) tasima ve olgunluk (maturity) gosterme fonksiyonlarinin ortaya cikmamasi ve guduk kalmasi problemi var.

    sorumluluk alma cagina gelen insan, cocukluktan cikip yetiskinlige erisir. bu insan artik velayet ve vesayet altinda degildir, ve kendi kararlarini alip uyguladigi gibi davranislarinin sonuclarindan doganlarin sorumlulugunu da tasimak durumundadir.

    problem olan hadise, insanlarimizin fiili/icraati/eylemi yaptiktan sonra sorumluluk tasima yetiskinligini ve olgunlugunu gosterememesidir. bir tur kaciscilik, escapism diyelim.

    ornek: bugun bir haber vardi. bir ara huseyin kivrikoglu'nun tutuklanacagi haberleri cikinca kendisi genelkurmay'a gidip "beni almaya gelirlerse kafama sikarim" diyesiymis. haber dogrudur, ya da yalandir, orasini bilemem. beni psikolojik zihniyet (mindset) ilgilendiriyor. bunu emekli bir genelkurmay baskani soyleyebiliyor.
    [rica ediyorum, lutfen kimse art niyet arayip olayi siyasete cekmesin, haber bugun yazildigi icin aldim, siyasi kismina degil psikolojik kismina referans veriyorum.]

    ornek: ayni seyi kadin-erkek arasi iliskilerde de goruyoruz. kadinla adam tanisiyorlar, evleniyorlar. anlasamiyorlar, kadin bosanmaya yelteniyor. adam yetiskin bir insan gibi davranislarinin sonuclarinin sorumlulugunu kabul edip arkasinda duracagina "benim degilsen topragin" seklinde sucu karsisindakine atan kacisci bir reaksiyon sergileyip kadini oldurebiliyor.

    bazi insanlar diyebilirler ki, "dogu insani onurludur, gururludur, serefine laf atilmasini hazmedemez." (not: bu yaklasimin kulturcu/culturalist bir yaklasim oldugunu ve akademik cevrelerde afaroz edildigini yazayim.)
    ilk olarak, onur, seref, namus, ve gurur gibi olgularin toplumumuzda fazlasiyla buyutuldugu (overrated) ve yanlis yondeki yorumuna oncelik verildigi kanaatindeyim.
    ayrica bunlarin "herseyden onemli degerler" oldugu dusuncesi de yerli diziler sayesinde ekranlardan defaatle yinelenerek (reproduce) toplumun daha olumlu ve pozitif degerlere dayali iliskilere gecisi (belki kasitli olarak olmasa da) baltalanmaktadir. size soruyorum, icerisinde silah, intikam, namus davasi, oldurme (katl/homicide) gecmeyen yerli dizi var mi ve varsa digerlerine orani kactir?
    degerler arasindaki hiyerarsi icerisinde onur/gurur turundekiler sorumluluk tasiyip alabilmenin arkasina itilebilse yetiskin bireylere olgunluk ve sorumluluk suuru asilanabilmesine ekstra katkisi olacagini bile dusunuyorum.

    halbuki, tam tersi oluyor.

    eger bir yanlis ve hatali hareket varsa, aksiyonlarinin sonuclarinin arkasinda durup sorumluluk alirsin. cezasina da katlanirsin.
    eger yanlisin ve hatan yoksa, yine icraatlarinin arkasinda durup savunursun, sorumluluk gosterirsin. eninde sonunda da aklanirsin.

    tabii, bir de bunun ote yani var.

    hakkinda yanlis yaptigi ve hatali davranisi oldugu iddiasi olan her kisiyi hemen yargilayip, yaftalayip, izole ederek omur boyu damgalamak. toplumumuzun siklikla yaptigi bir sey bu.

    bu durumda insanlar cogunlukla sorumluluk alip ortaya cikmanin (iddia yanlis cikip sonra aklanilsa bile) omur boyu o iddia ile anilip bir daha reputation'inini toparlayamamaktan korkuyorlar. kaldi ki, eger hakikaten hataliysa ve cezasini cekerse de toplum yine ayni kisiye hatasinin cezasini cekme olgunlugunu gostermis biri olarak bakma yerine ayni hata ile labeled/damgali bir sekilde birakarak muamele ediyor.

    bunda da en buyuk etki yine medyanin. medya iddialara boka ucan sinek gibi kosuyor ama gelismelerin devamini takip etmedigi gibi sonucuna da aldiris etmiyor. sonunda kisi yaftalandigi veya damgalandigi gibi kaliyor.

    bu kisi de dahil olmak uzere tum sahislardan bagimsiz olarak, sistemlerimizde buyuk arizalar oldugunu kabul edelim.

    - akademik sistemimiz sakat.
    - medyamiz carpik ve problemli.
    - degerlerimiz ve olculerimiz bozuk ve dengesiz.
    - cocuklarimiz da yetiskinlige gecmelerine ragmen olgunluga gecemiyor ve sorumluluksuz bireyler olarak hastalikli bir toplumu olusturuyorlar.
    [bunlar aciklama ve izahtir. aklama, excuse cabasi veya sorumlulugu genele atma degildir.]

    ahmet yildirim'in yetiskin bir insan gibi olgunluk gosterip sorumluluk sahibi birisi olarak hakkindaki iddialara herhangi bir yoldan (gazete, websitesi, televizyon, vs.) duzgun bir sekilde cevap vermesi ve eger hakkinda sorusturma acilir ve sonucunda hatali bulunursa sonuclarina katlanmasi gerekirken intihara kalkismasi uzucudur.

    fakat, gelismelerin neredeyse tumuyle real-time'da takip edilmesi, ve burada cogunluk itibariyle belli bir olgunlukla muzakere edilmesi zannimca cok olumlu bir gelismedir.
226 entry daha
hesabın var mı? giriş yap