celal fedai
-
küçük iskender'in kasım 2011 tarihli sözcükler dergisinde yayınladığı haşarat uygarlığı adlı şiir(!)ine, aralık 2011 tarihli hece dergisi'nde "en güzelleri gelmediler daha" başlıklı bir nazire yazmış şair. küçük iskender'in saldırıcı ve hakaret edici tavrına karşılık celal fedai hakaret etmeden sadece savunma maksatlı bir cevap vermiş. her iki şiir de, şiirselliği az, polemik söylemlerden öte geçememiş içeriklere sahip. ikisini bir arada görmek maksadıyla:
haşarat uygarlığı
tasfiye edilmişti bu hayvanlar - şimdi geri geldiler
şimdi onların iyilikleri en korkutucu olan - salyaları yeşil
toprağın içinden, uzayın keskin uzuvlarından değil
filtrelenmiş cahil dillerin ötesinden ve sesinden geri geldiler
hepsi de konuşmadan, özel bir kokuşmadan geldiler
özgürlükleri alıp yerine heykelleri kırılmış tanrılar verdiler
ağaçlar utançlarından köklerine çekildiler onların yollarında
sular, kuruyup intihar etmeyi kimi gecelerde onur bellediler
unutulmuştu bu hayvanlar - şimdi unutturmaya geldiler
şimdi temmuzda kar yağdı yarın yağlı kayışlarla dövecekler
böcekler de geri geldiler - artık ibadet etmek ülkede zorunlu
içimizde tek sorumlu aydın kalmayana kadar öldürecekler
nefretle ve hınçla büyümüşler - pençelerindeki çamur ondan
mezar kazmışlar, hayat kazımışlar yeryüzünün ışığında
bağımsızlığı ahlaka teslimiyet sanarak üzerimize de yürüdüler
simsiyah tüllerle mumya misali sarıp içimizdeki aşk gelinini
ilkelliğin yatağına, bağnazlığın saltanatına sürüdüler
bir zamanlar körelmiş kanlı göz, can yakan kirli eldiler
tasfiye edilmişti bu hayvanlar - şimdi geri geldiler.
küçük iskender - sözcükler, kasım – aralık 2011.
en güzelleri gelmediler daha
geldiler, daha da gelecekler ama en güzelleri henüz gelmedi
kar üstünde yeşil giyinmedilerse de daha, geldiler gene de
yolladılar içlerinden en güzellerini değil en heyecanlılarını
geldiler gene de bu kadarı bile benzemedi terzilerin gelmesine
gelmesinler mi istanbul’un duvarlarında şairlerin iç pislikleri
temmuz bunca terledi, patladı durdu her kasım çiçeklerini
ağaçlar -az gecikselerdi bu çirkincikler- ağacaklardı göğe
unutturuldu kırım’da namaz unutulacaktı oruç da neredeyse
az geldi birbirini kırbaçlamak istanbulin şuaraya geceleri
gelmesinler miydi, nedir biline şiir, kim ola şair, ola besbelli
bitişecek elbet kendilerinden üstün sanan insanat, böcekleri
geldiler fakat bunlar bilir misiniz değil güzellerin en güzelleri
aslını söyleyeyim de sevin sevgilim hiç mi hiç gitmemişlerdi
-erzurum’dan tillo’ya gitmişlerdi bu güzergâhı necis ne bile-
kosova’da çankırı’da izmir’de köylerin ekin yerlerindelerdi
görür mü ki bilmem benim çürük yeşil gözüm en güzellerini.
en güzelleri daha gelmedi sevgilim sen doğur adına buğday de
başakları beğenmesin kendini çünkü vardır güzelin de bir güzeli.
celal fedai - hece; aralık 2011.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap