3 entry daha
  • (bkz: love is on the way)
    yeşil kapaklı, the lizard kasetiyle dimağımda yer etmiştir. ada sahillerinde 92 -93 yaz gecelerini hatırlatır. diyeceksin ki, nedir bu "akdeniz akşamları" ayakları... şöyle oluyor, ergensin kimse seni anlamıyor filan, hoşlandığın çocuk da metalci senin gibi filan, işte sahilde oturup walkmankulaklığını paylaşarak embesil gibi yapışık oturaraktan arka arkaya testament - return to serenity, metallica - nothing else matters, saigon kick - love is on the way kombosu ile gaza gelip yıldızların altında, taşlara vuran suyun sesiyle öpüşüyorsunuz filan. sonra o gözlüklü ergen sana kırık bagetini anı diye verip başka bir memlekete göçüyor, artık mesaj "sok kütüphanene" midir nedir bilmiyorum... elinde kazıkla kalakalıyorsun. onun olmadığı, yazın kırıntısının kaldığı son akşamlarda, kulaklığın iki tekini de kendin takarak aynı komboyu dinliyorsun, ankesörlü telefondan arayıp jeton izin verdiğince konuşuyorsun ve doğumgününü kutluyorsun o kazıklı voyvodanın. saygon kik'tir kılavuzun; aşk yoldadır, gözlerinde görebiliyorumdur, bi daha deneyelim bebeğimdir. laf tabi bunlar. ne olacak iki ergenin aşkı, ancak işte o kel kafalı bir baba sen de uykusuz bir anne olmuşken şarkıyı hatırlıyorsun, afiyetle dinleyip dalga seslerini duyuyorsun. o kadar. saygon kik iyidir. one hit wonder olsa da...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap