2 entry daha
  • "istanbul beyefendisi" tabiri günümüzde bi iltifat olarak kullanılmaktadır. istanbul beyefendisi dendiği vakit, sadece kalıplaşmış görünüşüyle "3 liraya simit alırdık, 5 liraya da çikolata alırdık çocukken, hüthüt kuşları uçardı tepemizden, çamlıcada oturur fruko gazoz içerdik" diye geveleyen insandan çok, istanbullu olma bilincine(istanbullu olma bilinci semboliktir, ankara beyefendisinin de istanbul beyefendisinden farkı yoktur, maksat şehirde yaşarken şehirli olabilmektir) sahip, belirli bi kültür düzeyinde ve adab-ı muaşeretten nasibini almış kimsedir.

    evet, istanbul da hayat ta çok değişti o zamanlardan beri, kafalar da değişti. çok güzel şeyler oldu, insanların kafasındaki çoğu tabu yıkıldı (kerimem hava kararmadan dön, diskotek'e gitmek de neymiş, köpüren aspirin atarlar uyuturlar seni), bi ferahladı sanki, nefes aldı. ama bi yandan da etraf şehir magandası doldu. adım başı balgam atan, arabasından semtine göre mahzun kırmızıgül ya da "dumtısdumtıs" muziğini köküne kadar açan kırolarla doldu. zannediyorum ki, "istanbul beyefendisi" özlemi de, bu tip insanların bölünerek çoğalmasına paralel olarak arttı.

    ben şahsen pek seviyorum eski zamana ait şeyleri, siyah beyaz filmlerde görünen istanbul çok hoş geliyo gözüme, rumba cha cha ve de tango yapan nostaljik kişileri gördükçe kanım kaynıyo. ha belki cafcafa aldanıyorum, olabilir, gene de etek giyene laf atan, uzun saçlıya sataşan, toplumda sadece kendisi yaşıyo zannedip düşüncesizce denyoluk eden kişileri gördükçe "istanbul beyefendisi" arıyo gözüm.
37 entry daha
hesabın var mı? giriş yap