atatürk ve bozkurt imgesi
-
cumhuriyet gazetesi'nde yayınlanan bir şiiriinde fazıl hüsnü dağlarca da atatürk ve kurt imgelerini yanyana kullanır.
"mustafa kemal'in kurdu"
“bir kurdu vardı mustafa kemal’in
kimi orta asya’dan gelmiş der,
kimi anadolu’da dinelmiş der
bir kurdu vardı mustafa kemal’in
kimi tanrı’ya tanrı’ya yükselmiş der
(.....)
oralarda dört yünden dört milyon dört kara ağız
yıl 1980 mi ne
ısırmış ipek toprağını yurdun çepçevre ısırmış kan.
ama tohumlar tohumlar özgürlüğe sevgiye doğru,
eksen mi ne.
daralmış yüreği yurdun ulusun,
er kişiye ölüm son değil
bir mağara değil ki dele dele gidesin hey
bir demir yamaç değil ki eritesin hey
bu güç daha, bu büyük daha, ergenekon değil,
o sıra bir kurt bozdan sarı,
o sıra bir kurt yakında, uzakta.
o sıra var, geçmişten geleceğe, o sıra var,
o sıra hep.
o sıra bir kurt gözleri yanmakta.
(.....)
ışık mı desen karanlık mı desen,
boşalır boşalır gün içre bir deli oluk
bu bir yürekten boşluğa açılmış yaşama çiçeği
bu bir direnç
dağılan yayılan toplum olan bir soluk.
açlığı yalnız özgürlük üzerine,
yemiş içmiş nice zengin savaşları tok.
dört ayaklı ama dört kara parçasınca dört ayaklı,
bin elli gezegenlerle bin elli,
kişi ama gövdesinden öte çok.
işte işte mustafa kemal’in kurdu kocaman
kocaman bir gündü.
yurt üzre, yeryüzü üzre,
sonsuzluk üzre,
58 yıl göründü.”
yine fazıl hüsnü dağlarca'nın bu kez cumhuriyet'in 50. yılında yazdığı bir şiir.
bozkurtla kavak
ben yabanın kurduyum nazlı kavak
gelirim her yılın en karlı günü
dumanlı dağlardan
ankara'ya
arar mustafa kemal'ini susan doruk,
bozundan bozundan bir susar ki
inilder havalar acısnda.
hadi sen yücesin akıllısın
bilirsin bilgeliğini
sessizliğin
de bana bir yaprak.
dinle kardeş kurdum,
yellerle gecelerle
yaşamakla dolu olduğun kadar
düşün
ve duy:
işte özgürlükler,
sonsuzluk,
işte ölümsüz toprağın gizi
sen onu aramasan
ve o sevmese seni
ben nasıl yeşil olurdum?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap