marka sadakati

• bunun bir turkcesi vardir elbette, herseyin turkcesi vardir, yoksa buyur ben uyduruyorum: markanin kopegi olmak hali.
  
  gavurun brand loyalty dedigi sey alicinin bir markaya o denli hasta olmasi, o denli sevmesidir ki, alici aliciliktan cikmis bir kapikulu, bir pilli bebe haline gelmistir. odur ki marka piyasaya zik surse gotune sokmak icin vazelin alimlarina pozitif dissalik saglayacak raddeye gelmis tuketici, denilebilir ki brand loyalty etkisi altina girmistir.
  
  gunumuzde brand loyalty hayret edilesi bir sekilde pazarlamaciligin kitabi disinda tahtakale esnafi, turk esnafi gibi mihrak gruplarinda (bkz: focus group) kiyas ve kistas araci olarak kullanilmaktadir.
  
  misal ben bir toplama pc satan tezgahtarin kendisine
  
  "simdi bu intel ne bu? nedir yani?" sualini yoneltmis serce parmagi yuzuklu bir kimseye
  
  "bu intel bilgisayarlarin mersedesidir"
  
  seklinde cevap vererek elindeki mali satmaya muvaffak oldugunu gordum.
  
  gunumuzde milyar tane pazarlama teknigi ureten cok uluslu firmalar bu yontemin etkinligini gorseler
  
  "bu dondurma, dondurmalarin bemvesidir"
  
  "bu saat saatlerin f16sidir"
  
  "bu dildo, dildolarin john holmes udur"
  
  diye urunlerini satsalar, ortam cok guzel olur. ben mutlu bir insan olurum. boyle acaip seylere seviniyorum.