8 entry daha
  • mon oncle, tati’nin 1958’de çektiği modern zamanlar eleştirisi olarak karşımıza çıkan bir film. pek çok açıdan incelenebilecek olan bu filmi modern zamanların en önemli biçimsel özelliklerinden biri olan ‘gösterişsizlik’ açısından ele alalım.

    tarihin ve sürecinde yaşayan insanların zamanla gelişen alışkanlıkları ve bu alışkanlıklar doğrultusu biçimlenen ve belki de zaman zaman biçimlendiren mimarlık ürünleri, modern zamanlar öncesinde çokça süs ve çeşitli bezemelerle yapılmıştır. gösterişin ve ilginin nispeten daha popüler olduğu eski zamanlarda bu etki çoklukla rönesans ve reform dönemlerinde doruk yapmıştır ve günümüze en yakın art nouveau ile can bulmuştur. zamanla insanların nüfusu ve ihtiyaçlar nitelikten niceliğe doğru kaymış ve bu süs terkedilmiş, ancak travması devam etmiştir.

    bu süs travması, adolf loos tarafından da ‘ornament is crime’ çalışmasıyla eleştirilmiştir. modern zamanları anlatan bu filmde de süsün yerini düz ve sade cisimler ele geçirse bile, insanların alışkanlıklarını değiştirmesi ne yazık ki bu kadar kolay değildir. zira evinde tek bir süs öğesi bile olmayan bir kadının(bahçedeki süs havuzunu saymazsak) komşularına karşı ne şekilde hava atacağını şaşırması ve bunu gayet de becerebilmesi bunun göstergesi olabilir.

    tati evin hanımı karakterinde filmin gösteriş konusunda en büyük misyonunu yüklemiş ve her komşusu geldiğinde fıskiyeyi çalıştırması ile bunu tescilleyen kadın, modern zamanlardaki bazen aşırıya kaçmış olan sadeliğin kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz olduğunu düşünüyor olabilir. bunun farkında bile değildir belki de. bütün araç gereçlerin komşulara tanıtılması, bahçedeki taşların konumlandırılması, evin kapısı ve tüm bunların bir sistem içinde ve düzgün çalıştığının vurgulanmaya çalışılması, süs olmayan bir ev için oldukça ironiktir.

    modern zamanlar eleştirisi olan bu filmde her türlü süsten arındırılmış olan ‘modern ev’ kavramı, kadının süs arzulayan ve gösteriş meraklısı yaşam tarzını bastıramamaktadır. gösterişsiz bir hayat stili inşa ederken tam da tersini yaşatan bir mimarlık eseri ortaya çıktığı aşikardır.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap