51 entry daha
  • öncelikle bu ibişlerin yapmaya kasıp yapamadıkları şey simultane değil ardıl çeviridir. sözlü şekilde icra edilen her çeviriyi simultane çeviri sanmaktan vazgeçiniz lütfen. zaten konuşmacı konuşmasını yaparken çevirmenin de yanıbaşında oturmuş kabinsiz, kulaklıksız, ekipmansız vittiri vittiri simultane çeviri yapması görülmüş şey değildir zaten fizibilitesi de yoktur. bu önbilgiden sonra asıl can alıcı noktaya gelirsek; kendim de dahil olmak üzere tanıdığım belki de yüzden fazla mütercim-tercümanlık öğrencisi/mezunu insan vardır şu hayatta ve biz de bu işin (yazılı metinden sözlü çeviri, andaş(simultane) çeviri, irtibat çevirisi, ardıl çeviri...) tekniği, adabı, püf noktaları vs. üzerine pek çok ders aldık, sınavlarına girdik, bazen hayata küstük, çok zorlandık, bu işi yapamayacağımızı anladık veya bazen yapabilecekmişiz gibi hissettik, sözlü çeviri yapılan konferanslara gittik, çevirmenleri gözlemledik, notlar aldık ettik; yeri geldi bireysel olarak amatör işler aldık ama kimse de bizi sınıftan yaka paça çekip, "şu konferansa, seminere gideceksin illa ki sözlü çeviri yapacaksın buna mecbursun" demedi çünkü denmez gerek yok. bu işi yapabilenine, becerebilenine az da olsa tecrübesi olanına yaptırırsın. ucuza bile kapatacak olsan hiç sözlü çeviri deneyimi olmayan, bu işi amatör veya profesyonel ortamda icra etmemiş birine yaptırmazsın. demek ki çevirmen olduğunu iddia eden bu fantastik ikili olayı hafife alıp, "biz bunu yaparız, tecrübeliyiz, niye yapamayalım ki" deyip olaya atlamışlar. bu işten biraz anlayan insan, azıcık konu hakkında bilgisi, ilgisi olan insan durup düşünür hemen öyle malak gibi atlayamaz. kimsenin bunların kafasına silah dayayıp da "ya o sempozyumda çevirmenlik yaparsınız ya da ölürsünüz" diyerek onları oraya çıkarttığını sanmıyorum. biz bilmiyoduk sanki tıp kongrelerinde, teknik toplantılarda orda burda çıkıp çeviri yapmayı amk çünkü bi sizsiniz 3 sene dil-edebiyat okumakla sözlü çevirmen olmayı becerebilecek..
193 entry daha
hesabın var mı? giriş yap