1 entry daha
  • yazgi
    kader değil. yazmaktan gelen yazgı. yazılan anlamına gelen yazgı. yani edilgen. etken olan biziz. her şey bizim elimizde. düşünenlerin…

    “kelebeğin kanat çırpışı kadar küçük bir şey, dünyanın yarısını dolaşacak bir tayfuna
    neden olabilir.” der kaos teorisi. adı, kaos teorisi olmasına rağmen çok basit: şu anda senin bu yazıyı okuyor olman, şimdiye kadar yaşanmış olan her şeyin; bir yıldırımın düşmesinin, bir bardağın yere düşüp parçalanmasının, bir insanın yatağından kalkmamak için “n’olur beş dakika daha” demesinin sonucudur.

    şu an’a kadar evrende oluşan bütün olaylar, seni bu harf yığınını okumaya itmiştir. ama bunda en büyük etken sensin. bunu biliyorsun. eğer bu yazıyı okumak istemezsen hemen bırakabileceğini ikimiz de biliyoruz.

    dünya üzerinde, karar verme yetisine sahip olan tek varlık insandır. geriye kalan her şey olması gerektiği için olurken, insan, yapmak istediğini yapar. eğer isterse, yarısı 10 katlı bir binanın çatısının içinde, yarısıysa dışında olan ayaklarına bakmaktan vazgeçip, kendisini yer çekimi’ne bırakır. eğer isterse, o küçücük sebep yüzünden yaşamaya, yaşlanmaya devam eder. ve gelir o insan dünya üzerindeki en gereksiz muhabbeti yapar yanında: “havalar çok bozdu. öyle böyle değil…” belki gülersin, belki zorla gülümseyip yetişmen gereken yere yollanırsın. ama çoktan birkaç saniyeni almıştır senin hayatından. zamana gerçekten değer veren, ya da zaten değerli olduğunu bilen bir insansan, o birkaç saniye için üzülürken bir araba önünden hızla geçip “kraşş!!!” önündeki arabaya çarpar. rüzgarını bütün vücudunda hissedersin arabanın. belki de onun rüzgarı değil ölümün okşayışıdır. bir ürperti sarar vücudunu. sanki bütün kan molekülleri, ölüme meydan okuyan savaşçıların kararlılığıyla beynine hücum etmiştir. düşünemezsin. düşünemediğin için de fark edemezsin az önce birkaç saniyeni çalan adamın, aslında sana hayatını verdiğini.

    yıllar önce çocuğu olmayan bir çift vardı. evliliklerinin beşinci senesinde kavgalar bile kesilmişti. artık birbirlerine hiçbir şey hissetmiyorlar, sadece günlük ihtiyaçlarını karşılamak için konuşuyorlardı. yıllar önce çocuğu olmayan bu çift, ayrı ayrı iki tek oldular. boşandıktan sonra, yalnızlığına çare olsun diye iş çıkışı attığı “iki tek”leri çoğalttı adam. kendini azalttığını ise kalbi önce tekleyip sonrasında durmadan bir saniye evvel fark edebildi. ne yazık ki bu fark ediş, aslında hiçbir şeyden evvel değildi.

    boşandıktan sonra kadın, yeni bir evlilikten bir erkek getirdi dünyaya. dünyamıza nereden geldiği belli olmayan çocuk, otuz yıl sonra, otuz yaşında bir hiç haline geldi. bunu fark etmesinden sonra kendini, on katlı bir binanın damında bulması sadece üç gününü aldı. sevgilisinin intihar haberinin üzerinden üç gün, ailesini trafik kazasında kaybettiğini öğrenmesinin üzerinden 20 yıl geçmişti. üzerinden yıllar geçmiş bir insan, kendini en ezik hissettiği o anda bir şey daha fark etti: sevgilisinin emanet ettiği çiçeğe su vermeyi unutmuştu. biri için ölmektense birini kendi içinde de olsa yaşatmak için yaşamaya karar veren insanın, bir hiçten her şeye dönüşmesi iki saniye sürdü.

    hangisinin sana hayat verdiğini düşünme. hiçbir zaman çocuk istemediği için kendisini kısırlaştıran adamın kemikleri bile yok artık! ya da sevdiğin insanın geçmişinde yaptığı hataları kabullenmemezlik etme. sen o’na aşık olduğun anda, o’nu o yapan şey, geçmişidir çünkü. o’nun yaptığı hatalar olmasa hiç karşılaşamayacağınızı düşün. küçücük bir karar verdiğinde, küçücük bir nefes aldığında, neleri değiştirecek kadar güçlü olduğunu düşün. şimdiye kadar kimlerin hayatına neler kattığını düşün.

    tüm insanlığın kaderi, yine tüm insanlık tarafından yaşandığı anda şekillenir. bütün fiziksel hesaplar yapılsa bile insanların hangi durumda ne hissedeceği hesaplanamaz. sadece farkında olmak gerekir. bu gücün farkında olmak onu kontrol edebileceğin anlamına gelmez. ama en azından artık evde oturmanın dışarı çıkıp birine havadan sudan bahsetmek kadar güçlü olmadığını biliyorsun. kelebek etkini arttırmak için daha fazla insanla iletişim kurman gerektiğini biliyorsun. hala okuyorsun. ve ben senin hayatını çoktan etkilediğimi biliyorum. şimdi dünyayı değiştirebiliriz.
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap