11 entry daha
  • 1960’lı yıllarda julia kristeva'nın ortaya attığı yazınsal alanda farklı metinler arasındaki alışverişleri tanımlamak için kullanılan kavramdır. metinlerarasılık, yazınsal söylem çözümlemelerinde, metnin özerkliğini benimsemek yerine biçimci bir çizgide kalarak, yapıtların sonsuz bir etkileşim içerisinde olduklarını, söylemlerin iç içe geçerek anlam ürettiklerini ileri sürerek öznellik kavramının egemenliğine son vermiştir .

    böyle bir anlam üretimi ile bir “çokseslilik” ortamı yaratılmış, farklı türlerin ve disiplinlerin verileri buluşturulmuş, eski dönem yapıtlarına ait parçalar ile başka bir bağlamda, başka amaç ve işlevler doğrultusunda yeni, bir başka deyişle türetilmiş yapıtlar üretilmeye başlanmış, böylece ayrışık, süreksiz ve parçalı, dolayısıyla da umberto eco’nun söz ettiği gibi açık yapıtlar ortaya çıkmıştır.

    yazınsal/dilsel alanda gerçekleşen bu metinlerarası alışverişler daha da ileri giderek, sanatın diğer biçimlerinden de yararlanarak geniş bir alan durumuna gelmiştir . böylelikle bir yandan yazınsal alan sanatın diğer biçimlerinden yararlanırken, diğer yandan sanatsal biçimler de kendi aralarında alışveriş yaparak, yeni yapıtların ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır. diğer sanat alanlarının hem kendileriyle, hem de yazınsal alanla olan alışverişlerine metinlerarasılık tanımının uygunluğu sorgulanarak yeni bir kavram önerilmiş, göstergelerarasılık kavramı ortaya çıkmıştır.
    ayrıca:

    (bkz: kubilay aktulum)
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap