10 entry daha
  • kimse ne giydiğinize, saçınıza, ayakkabınıza takılmaz. hacı yeşili gömleğinin üstüne turuncu papyonunu takmış özgüveni yüksek insanlar vardır. yaptığınız iş kılığınız ve kıyafetinizin önündedir.
    keza özel hayatınız kimseyi ilgilendirmez. sormazlar bile. anlatmaya başlarsınız "ev buldum, yerleşiyorum vs." sustururlar. none of their business'tır ne de olsa.
    keza önceki gece 4e kadar mesai yapmış olmanız da kimseyi ilgilendirmez. vah yavrum uyumadın mı demez, empati yapmazlar. ekmek aslanın ağzındadır. yan masanızda oturan çinli 3 gündür uyumamasına rağmen gık bile demiyordur ve rakibinizdir.
    öte yandan haklarınız ve iş tanımlarınız çok nettir. 20 saat mi çalışacaksın, çalıştırırsın saatini başlarken, 20 saat dolunca durdurursun, neden yapmadın da diyemezler 20 saati doldurdum derseniz. ama size verilecek iş mutlaka 20 saatliktir. erken bitiriyorsanız sizin faydanıza, yetiştiremiyorsanız sorgularlar. fazlasını yapmanızı istiyorlarsa, bunun gereken sürede yetişmeyeceğinin farkında olduklarını dile getirip elinizden gelenin en iyisini yapmanızı rica ederler.
    kollarına kıvır kıvır telefon kablosunu bilezik gibi dolamış, o kabloya da anahtarını takmış insanlar göreceksiniz, korkmayın.
    yıl sonlarında insanların özgürce birbirlerinin ağzına sıçabileceği değerlendirme periyodları vardır. altınızı üstünüzü herkesi değerlendirirsiniz. tuhaf olan bu sürecin gayet yüzyüze gerçekleşiyor olmasıdır. yani ankete gizli gizli yaz kaç ortamı söz konusu değildir. oturup sevgili patron, beni köle gibi çalıştırdın allah belanı versin sen nasıl adamsın, saçma sapan feedback verdin, zamanımı çaldın be falan diyebilir, bunları da elele değerlendirme formuna yazabilirsiniz, ilişkileriniz bozulmaz, güzeldir. içinizde biriktirmeyin.
    insanlar her ne yapıyorlarsa yapsınlar dünyayı kurtarıyor edasındadırlar. kütüphane memuru aldığınız kitabı size verirken kutsal emanet teslim ediyormuş gibi davranabilir. takip edilmesi gereken prosedürler bellidir ve esnetilemez.
    cuma'ya gittim geleceğim yazmaz kapılarda. saat 13-14:00 arası cuma'da olacağım yazar, 14:00da gelir aradığınız adamı yerinde bulursunuz. zaman kıymetlidir, kimse kimsenin zamanını gasp etmez. bu yüzdendir ki telefon açınca heey judy naber nasılsın çocuklar ne yapıyor falan fıstık muhabbetler gerçekleşmez. açar konuya girer, cevabını alır kaparsın, kabalık değildir.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap