7 entry daha
  • çok sevdiğim film olmuştur. steven soderbergh türden türe atlamayı seven birisi. bu kez intikam konulu aksiyona elini atmış, kanımca altından da kalkmayı bilmiştir. gene filmine sağlam oyuncuları doldurmuş ve hiç şaşırtmayan bir şekilde bu oyuncuları beşer dakika oynatıp hikayesini daha fazla önemsediğini kanıtlamıştır kendileri. contagion'ı izleyenler zaten bu filme giderken eminim karşılaşacakları filme karşı hazırlıklıydılar. değillerse bile hazırlıklı olsunlar. contagion'da da steven onca yıldızı çok az oynatmış, hikayeyi daha fazla önemsediğini kanıtlamıştı. evet, koskoca kate winslet'ı, güzeller güzeli marion cotillard'ı, sadece dizisiyle bile ona "usta" sıfatını rahatlıkla bahşedebileceğim bryan cranston'ı ve gwyneth paltrow'u daha fazla görmeyi ben de isterdim. ama şu haliyle de contagion'ı başarılı bulduğumu söyleyebilirim. dolayısıyla yönetmenin haywire'ına giderken içimden bir hissin gene onca oyuncuyu fazla oynatmadığını söylüyordu. nitekim öyle de oldu. soderbergh, fassbender'ı on dakika oynatmış. banderas, tatum ve douglas ise iki üç sahnede görünüp filmi bitiriyorlar. başrol ve filmin tamamı gina carano'ya ait. kendisi de deneyimli olduğundan dövüş sahnelerinde döktürüyor. oyunculukta da fena değilmiş. yani göze batan bir performans sergilemiyor. diğer oyuncular yardımcı yardımcı takılıyorlar filmde. fassbender oyunculuktan çok dövüş sahnelerindeki yeteneğini sergiliyor. on dakikalık rolüyle ileride kendisine bu türden bir teklifin gelmesinin önünü açıyor. filmin kötüsü ewan mcgregor da "yönetmenin istediği" performansı ortaya koyuyor. yönetmen gene soğuk bir anlatım tutturmuş. tıpkı contagion'daki gibi. bir ocean'daki gibi bizleri karakterlerle bağdaştırmıyor. yani karakterin başına bir şey geldiğinde duygularımızı hareketlendirmiyor. bu onun yapmaktan hoşlandığı bir şey. contagion'da da bizlerin duygularını şahlandırmaktan çok düşüncelerimizi hareketlendirmeye çalışmıştı. yani karaktere üzüleceğine hükümetin, toplumun geldiği nokta üzerine düşün demek istiyordu. burada da bizleri dönen dolaplar üzerine düşündürtmeye çalışıyor. o yüzden filmdeki kötü karakterden zevk alınmıyor. evet, ewan'ın döktüreceği bir karakter (ardı ardına çektiği aşık ve iyi karakterlerden sonra onu kötü bir karakterde daha fazla ve daha baskın bir şekilde izlemek güzel olacaktı) var ama soderbergh soğuk bir anlatım tutturduğundan ve başrole bir kadın karakteri yerleştirip hiçbir karakteri bu kadın karakter kadar önplana çıkarmadığından ewan'a da yazık oluyor. artık dileğimiz usta oyuncunun çok yaşlanmadan şu hali daha fazla bozulmadan bir kötü karakterde daha yer alması.

    filmdeki dövüş sekansları çok başarılıydı. özellikle fassbender ile carano arasındaki dövüş. bunun dışında filmde müziğin fazla kullanılmaması da bir artı bana göre. yer yer sahnedeki seslerin kısılması gerilimi arttıran unsurlardan. filmdeki mekanlar da çok sağlam kullanılmışlar. bir gidip görmek gerek düşüncesini ekiyorlar beynimize. sağlam yerlerde çekimler yapılmış yani.

    son olarak... eğer müthiş bir aksiyon beklentisiyle gidilirse hayal kırıklığına uğratacaktır. eğer kadro için gidilecekse gene hayal kırıklığına uğratacak. eğer müthiş bir intikam beklentisiyle gidilirse hayal kırıklığına uğratacaktır. aslında soderbergh'in contagion'ını sevmeyen çoğu kişiyi hayal kırıklığına uğratacaktır. demem o ki beklentiler düşürülüp ve tipik bir hollywood intikam filmi izlenmeyeceğinin farkında olunup izlenmeli. böylelikle benim gibi filmi çok sevebilirsiniz. öbür türlü dakikalarca filme küfredebilirsiniz.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap