5 entry daha
  • efenim genelde inatları ve delilikleriyle nam salmış arnavut halkının çerkeslerin khabzesi kadar bilinmese de toplumsal yaşamlarını düzenleyen, sıkı sıkıya bağlı oldukları ve uyulmaması durumunda o topluluk içinde barınamayacakları yazısız gelenek ve görenekleri vardır.* (şu noktada küçük bir parantez açmak gerekirse bu kurallar bütününün, nerenin arnavutu olunduğuna (kosova, arnavutluk, türkiye vs.) ve hangi din veya mezhebe (hıristiyan, sünni müslüman, bektaşi vs.) mensup olunduğuna göre uygulama sıkılığı ve kapsamı bir parça değişir.) temenna, bu töre'nin en üst ritüellerinden biridir. yeni evlenen gelin genellikle düğün sırasında ya da düğünden sonra kayınvalidesine önünde eğilmek suretiyle temenna verir.

    maalesef arnavutların bu ritüelinde gavurun reveransındaki gibi selamlama ya da kalpte, dilde ve akıldaki yeri ifade etme anlamlarını okuyamazsınız. kayınvalidesine temenna verecek kadar gelenekçi bir arnavut aileye gelin gitmiş bu kadın örneğin hiçbir zaman odadan çıkarken bilhassa kayınvalidesine arkasını dönerek çıkamaz, her zaman geri geriye gitmek zorundadır. kayınvalidesinin yanında hiçbir zaman oturamaz, hep ayakta bekler. hatta zaten çoğu zaman onun yanında bulunamaz bile. (bkz: huzura çıkmak) ama aslen temennada birinin önünde eğilip kalkma veya birinin karşısında elin kolun nereye konacağı gibi uygulamaları belirlemenin çok ötesinde, kayınvalidenin gelinin ve onun (evlilik) hayatını** düzenleme konusunda tam bir söz hakkı olduğu mesajı vardır. iki kadın arasındaki bir meseleymiş gibi gözükse de aslında dibine kadar ataerkil bir kültürün tezahürüdür bu; zira kayınvalide bu itibarı aynı o gelin gibi yıllarca ezildikten sonra erkek evlat sahibi olmak üzerinden -nerden baksan yine bir çük üzerinden- kazanmıştır. (bkz: kadının en büyük vazifesi analıktır)
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap