32 entry daha
  • son 20 dakikasını hiçbir şeye değişmeyeceğim film. ara ara izlerim o son 20 dakikayı. neler olduğuna şöyle bir göz atarsak,

    --- spoiler çok ağır spoiler var, sonra birbirimizin kalbini kırmayalım ---

    samurayımız ağır yaralı olarak büyük bir kovada ölü gibi taşınırken az ileride iki çete birbirini katletiyordur. samuray kendisini taşıyanlara durmalarını, arbedeyi izlemek istediğini söyler. bunu eğlencesine veya içindeki şiddet tutkusunu tatmin etmek için yapmamaktadır. çete üyelerinin nasıl dövüştüklerini ve kaç kişi kaldıklarını analiz etmektedir. bu sahnede görülür ki; 1 adamın üstüne en az 10 kişi amatörce kılıç sallamaktadır. burada en endişenilmesi gereken kişi tabancalı yavşaktır. hemen planını kurar samurayımız.

    kendine geldiği kulübede uçuşan yaprağı elindeki bıçakla mermi mantığıyla avlayarak pratik yapar. tabutcunun başında türbanıyla gelip, hancının yakalandığını haber vermesiyle olduğu yerden fırlar samuray. ne zamanı ve ne de başka bir silahı vardır. elindeki bıçakla işi bitirmek zorundadır. tabutçunun bu sırada çıkardığı kılıcı görünce çocuğunu bulmuş bir anne gibi heyecanlanır. artık lock n' load'tur.

    çetenin üstüne koşar sağlı sollu ve tek hamlede bıçağını tabancalı yavşağın koluna saplar. rampa bitmiştir artık, bundan sonrası bayır aşağı son gazdır. tüm çeteyi 10 saniye içerisinde kılıçtan geçirir. bazı adamlara kılıcını iki kez sallamıştır. bunu yapmasının sebebi ilk darbenin yetersizliği değil, ikincisi için yeterli zamanı bulabilecek kadar hızlı olmasıdır.

    tabancalı yavşak ölmek üzeredir ve tabancasını tutabilmek için yalvarmaktadır. tabancasız, kendini çıplak hissettiğini söyler. samuray bu isteği geri çevirmez. silahı alıp verirken silaha öyle bir bakar ki "bu ne amk çük kadar, bununla savaş mı yapılır?" dediğini duyar gibi olursunuz. tabancayı alan yavşak gülerek tabancayı doğrulttuğunda ise hiçbir tepki vermez, çünkü tabanca onun için hiçbir anlam ifade etmemektedir o an. kendisine doğrultulan bir sopa olsaydı belki daha ciddiye alabilirdi. (burada bir aktörün sırtı dönükken bile nasıl rol kesebildiğine şahit oluruz. yüzünde mimik olmadan sadece duruşuyla içten içe güldüğünü ve memnuniyetini görebilmekteyiz.) içten içe gülmektedir çünkü daha az önce göğsünü yardığı düşmanının tam olarak neler yapabileceğinin farkındadır. ateş edemez, gözlerine perde iner tabancalı yavşağın, giderayak "seni cehennemde bekliyor olacağım" diye de laf koyar. samuray bu hareketi "terbiyesizlik" olarak yorumlayacaktır.

    sonrasında, elleri gövdesine yapışık şekilde bağlı olan hancıya bir elveda öpücüğü kondurmak üzere kılıcını kaldırır ve hancının göğsüne sallar. ipler kesilip yere düşerken hancı da kalan ömrünün yüzde seksenini o an tüketir.

    "hadi, kalın sağlıcakla" der ve arkasını dönüp uzaklaşır. ama o nasıl bir yürüyüştür, o nasıl bir omuz seğirtiştir. yılan, yılannn.

    --- spoiler ---
37 entry daha
hesabın var mı? giriş yap