22 haziran 2012 ankara metro inşaatında göçük

• hepimize yazıklar olsun.
  
  sorumlulara, bu sorumsuzlukları yüzünden yazıklar olsun. bize de koyun olduğumuz için...
  
  koskoca türkiye cumhuriyeti'nin başkentinin göbeğinde yer yarılıyor, bir vatandaşımız içine gömülüyor.
  
  olabilir mi? olabilir.
  
  ama olamaz! niye olamaz, çünkü bu facia yıllardır bağıra bağıra geldi.
  
  bir zamanlar ekşi sözlük'e yazdığım, temenni etmediğim ama kaçınılmaz olduğu aşikar olan ölüm piyangosu (bkz: #9454361) bugün ne yazık ki kadir sevim'e vurdu (bkz: stitch/#29089313).
  
  utanmalıyız, çünkü bu şehirde yıllardır kontrolsüz kazı yapılıyor (bkz: melih gökçek/@stitch) ve bu yapılırken de mühendislik bilimi geri plana itilerek, belediye başkanımızın öngörüsü, duyguları ve inadı dikkate alınıyor. bunu ben söylemiyorum, nereye nasıl bir kavşak yapılacağına kendisinin karar verdiğini bizzat melih gökçek açıklamıştı bir zaman.
  
  şehir kazılıyor ve sürekli bir yerler çöküyor; kimi zaman bir istinat duvarı, kimi zaman metro inşaatı. yapılan köprülü kavşaklar belki çökmüyor, ama yağmurda araba yutuyor (bkz: başkentin göbeğinde suda boğularak ölmek) veya bilimden uzak inşa edilmiş kör noktalarıyla can yakıyor. kazmak yetmiyor, kazılı yerlerin tepesine tonlarca ağırlık bindirilerek gökkuşağı yolu gibi dünyada örneği olmayan yapılar konduruluyor.
  
  utanmalıyız, çünkü koskoca türkiye cumhuriyeti'nin kalbinin bu şekilde delik deşik edilmesine göz yumuyoruz. yeryüzü bugün kadir sevim'i yuttu; yarın belki seni ya da beni.
  
  yuttu da ne oldu?
  
  amerika'da asfaltta açılan yarıklara düşen otomobiller türkiye'de gazete sayfalarını süsler boy boy. peki kaldırım tarafından yutulan kadir sevim'e ilgi nasıldı?
  
  milli ajansımız anadolu ajansı'nın web sitesinde, olaydan yaklaşık 3 koca saat sonra sunulan haberin metin kısmı şöyle:
  
  "inönü bulvarı'nda, metro çalışmalarının yapıldığı kesime yakın alanda kaldırım çöktü."
  
  haber bu kadar. ne kadar ilgi uyandırıcı değil mi?
  
  habere iliştirdikleri video görüntüsü biraz daha ayrıntılı:
  
  "22 haziran 2012 11:05
  ankara inönü bulvarı'nda, metro çalışmalarının yapıldığı kesime yakın alanda kaldırım çöktü. sabah saatlerinde meydana gelen göçük altında bir kişinin kaldığına ilişkin iddialar üzerine bölgeye sivil savunma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. polisin şerit çekerek taşıt ve yaya trafiğine kapattığı göçük bölgesinde sivil savunma ve itfaiye ekiplerinin çalışması sürüyor."
  
  genelkurmay başkanlığı ve hava kuvvetleri komutanlığı'nın arasında seyreden kaldırımda yer yarılıyor, ama bu nokta kameraların doğrudan göremediği bir boşlukta kalabiliyor. dolayısıyla bir vatandaşın olasılıkla onlarca metre aşağıya düşüp balçığa saplanması, anadolu ajansı için olaydan saatler sonra bile sadece bir "iddia"... peki diğer gazeteler? çoğunda minik bir haber olarak çoktan akıp geçti bile.
  
  yöneticilerin açık hatalarından, ihmallerinden kaynaklanan tüm olayların üstünü örtüyoruz. önce kontrolsüzce kazıyor, sonra üzerini örtüyoruz.
  
  yapanlar utanmıyor, duyurmayan basın utanmıyor, ama biz de koyun olduğumuz için utanmıyoruz. mezbahada arkadaşlarımız gözümüzün önünde kesilirken, biz de meleye meleye yürüyoruz keskin bıçakların üzerine...
  
  hadi biz utanmıyoruz da, sayın melih gökçek -utanmak bir yana- biraz olsun üzüntü duymuyor mudur yoktan yere yitirdiğimiz canlar için?