68 entry daha
  • nereden bakarsanız bakın muammalarla örülü vahim olay.

    herşeyden, önce pilotların hala yaşadığına inanmak isterim.

    olayın analizini yapmak için dikkate alabileceğimiz resmi açıklamalara göre, olayın -bence- anahatları şu. saat 11:58'de uçağımızla telsiz ve radar bağlantısı kesiliyor. belirli bir süre sonra uçağın düşürüldüğüne dair bir video görüntüsü ortaya çıkıyor. suriye uçağı düşürdüğünü açıklıyor. uçağın suriye hava sahasından 1 km içeride düşürüldüğü belirtiliyor. olay sonrasında, suriye uçağın tanımlanamadığını söylemiş ve hasmane tutum sergilemeyerek türk kuvvetleri ile birlikte arama kurtarma faaliyetlerine katılmıştır.

    şimdi gelelim bunların yorumuna:

    1. her uçakta telsiz ve uçağın kimliğine dair sinyali yayınlayan iff cihazı mevcuttur. sınır ihlali olduğunda, önce telsizle konuşursun, bu arada iff'ten uçağı tanımlamaya çalışırsın.*
    2. uçak tacizkar bir rotada ilerliyor olsa dahi (örneğin, stratejik önemi olan bir hedef değerlendirilmişse) önleme uçaklarını kaldırır, göz ile temas sağlarsın. böylelikle hem uçağı tanımlarsın, hem de uçakla iletişim kurmuş olursun.
    3. uçak tacize devam ediyorsa, önce inişe, olmadı indirmeye* çalışırsın.
    4. tüm bunların yanısıra, her ülkenin sınırlarını ve hatta sınırlarının ötesini izlediği radarları var. hangi uçak nereden kalktı, nereye doğru gitti, nerede seyrediyor bu sürekli gözlem ve kayıt altındadır.
    5. tüm bunlar varken, direk ateş açılması, bu ateşin de, uçak vurulduğu anda çok alçaktan uçmuyor olması şartıyla, kuvvetle muhtemel hava sahası dışında olması manidardır.

    bunlar bize bir takım soruları işaret ediyor:

    1. en önemlisi, suriye uçağımızı telsiz ve radar irtibatının kesildiği anda mı vurmuştur? aksi halde, irtibatın kesilmesi ile uçağın vurulması arasında ne kadar zaman vardır?
    2. türk ve suriye radar kayıtlarında uçağın hareketleri ve rotası aynı mıdır?
    3. uçağımızın son bakımına dair kayıtlar nedir? bakımı yapanlar kimlerdir, bakım esnasında yapılanlar ve gözlenenler nelerdir?
    4. o bölgede uçağın vurulmasından önce ve sonrasında herhangi farklı bir elektronik faaliyet gözlenmiş midir?
    5. uçağı vuran güdümlü mermi nereden, hangi saatte ateşlenmiştir?

    bu soruların öncülleri şunlardır:

    1. suriye uçakla telsiz irtibatı kurmuş mudur?
    2. iff sinyalini görmüş müdür?
    3. bunları yapsın ya da yapmasın, suriye önleme uçağı kaldırmış mıdır? kaldırmadığı söylenmekle birlikte, neden kaldırmamıştır?
    4. en ufak bir şüphe olsa dahi, ortamda olayın öncesinde ya da sonrasında her hangi bir kaynaktan her hangi bir elektronik müdahale (gürültü, karartma, yanıltma) var mıdır?
    5. türkiye ve suriye radar kayıtlarını ve varsa skop görüntü kayıtlarını karşılaştırmışlar mıdır? karşılaştıracaklar mıdır?
    6. suriye böylesi tacizkar bir hareketi önceden gelen bir istihbarata bağlamış ve bu istihbarat nedeni ile mi sert ve uygunsuz müdahalede bulunmuştur? (uludere olayını hatırlayınız)

    ...

    daha bir çok ayrıntı ve soru var. ama en azından bildiğim şu iki gerçek var. birincisi, suriye kasıtla yapıyorsa, intihar ediyor anlamına gelir ki, zaten iç savaş tehdidiyle uğraşan bir ülkenin bunu yapması düşünülemez. aksini iddia edecekler, yani zaten böyle düşünüldüğü için suriye uçağı vurma cesareti gösterir diyenler, cahillik, fitne ve hainlikten öteye gidemezler. zira, cnn ve el cezire kanallarının dezenformasyonu ile dahi ülkesinin dış güçler tarafından işgali için neden yaratılmaya çalışıldığının farkında olan ve bundan da kaçınmaya çalışan suriye'nin nato üyesi ülkenin uçağını düşürmesi imkansıza yakındır. ancak ve sadece bu savaşı isteyenler bu uçağı düşürmüştür denilebilir.

    diğer yandan, o pilotlarla aynı kutsal ocakta nefes almış biri olarak, gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, pilotlar şehit olmuş olsa dahi, kendileri de aileleri de, böylesi bir üzücü ve tacizkar olay yüzünden yüzbinlerin hayatına malolacak suriye-türkiye savaşının çıkmasını kesinlikle istemezler. kendileri, devre arkadaşları, astları, üstleri, ve dahi tüm türk silahlı kuvvetleri, içeride ve dışarıda, alabildiğine haksız, zaman zaman şerefsizlik ve dahi hainlik mertebesine ulaşan seviyede alabildiğine zalimane tavır ve tasarruflarla karşılaşsalar da diyecekleri tek bir şey vardır:

    vatan sağolsun!
69 entry daha
hesabın var mı? giriş yap