720 entry daha
  • 0- benim diyen sözlük okuru, filmi izlemeden aşağıdakileri okumaz. yani s-p-o-l-i-e-r dibine kadar.

    1- benim diyen sinema yönetmeni, muhtarın evindeki yemek sahnesini çekemez.

    2- benim diyen çevirmen bu filmin %40'ını başarı ile çeviremez. (fransızca alt yazılıi paris'te bir sinema salonunda izlemişliğim vardır. kendimi o kadar şanslı hissettim ki)

    3- benim diyen yönetmen, otopsi sırasındaki durumu böyle betimleyemez. (konuşurken şıpır şıpır kan damlama sesleri filan)

    4- benim diyen oyuncu, savcıya artistik çekip gömü yerinin mevkii sorulduğunda saçmalayacak kadar iyi jandarma rolü yapamaz.

    5- benim diyen oyuncu, hem clark gable gibi olmayı arzulayan bıyığını devamlı düzelten saçını öyle tarayan bir savcıyı oynayamaz.

    6- benim diyen makyöz savcının yanaklarına siyah noktalar koyup onu kasaba savcısı haline getiremez. (savcıyı oynayan aktör oldukça yakışıklı uzun boylu bir adamdır * hayranıyız *)

    7- benim diyen oyuncu, eniştesi olduğu halde gitmek istemediği köy için yalan uyduran "arap" * kadar iyi rol yapamaz.

    8- benim diyen yönetmen elmayı suya düşüremez, onu suda ilerletip bir yere kadar gitmesini sağlayamaz. elmalar çürür diyemez. yuh.

    9- benim diyen senarist ceset torbası ve ambulans yokluğunu betimleyemez.

    10- benim diyen senarist köyün muhtarının para yediğini bu kadar iyi ima edemez.

    11- benim diyen oyuncu köy muhtarının * konuya girdiği gibi konuya giremez, durumu idare edemez.

    12- benim diyen yönetmen filmde iki kez "morg yaptırma" konusu geçirdiği halde seyircinin ikisinin ilişkisini kuramamasını ayaralayamaz. sanki ikisi farklı konu.

    13- benim diyen yönetmen, çay dağıtma sahnesini kurgulayamaz.

    14- benim diyen yönetmen, çay alan adamın katil ile aynı odada ölmeye yakın hareketlerle izleyicinin beynini karman çorman etmeyi ve sonra unutturmayı başaramaz

    15- benim diyen oyuncu cimayet suçlamasını üzerine alıp, bu kadar haklı gibi bakamaz ve bu kadar öfkeyle bakamaz, bu kadar çirkin olduğu halde delinin ağlamasına laf edemez ve o kadar dayak yediği halde linç esnasında çocuğundan yediği taşla yıkılamaz.

    16- benim diyen oyuncu popüler işler yapıp, bazen sinirlerimize tepemize çıkardığı halde bu filmde kadar iyi polis oyunculuğu yapamaz. *

    17- benim diyen fotoğrafçı sahnelerdeki kareleri tek kare ile bile çekemez.

    18- benim diyen senarist aslında en çaresiz ve bir yere kıpırdayamayan orada sıkışıp kalanın doktor olduğunu bu kadar güzel anlatamaz.

    19- benim diyen senarist savcıya aslında kendi karısının intihar etmesiyle ceza verildiğini bu kadar iyi anlatamaz.

    20- benim diyen yönetmen bu filmin önceki filmlerinden çok çok farklı olduğunu bir çırpıda anlatamaz.

    21- benim diyen kurgu otopside maktülün kanını doktora sıçratamaz ve doktorun yanağındayken filmi bitiremez.

    22- benim diyen senarist doktorun, katilin yarı yarıya ceza almasını sağlamasını akıl edemez. (otopsi raporunu manipule ederken cesetten sıçarayan kanın doktora bulaşması. hem de yüzüne. artık kan ona da bulaştı)

    23- benim diyen oyuncu otopsici şakir kadar yavşak ve alıngan olacak şekilde rol yapamaz. manyak lan herif. morga özeniyor. dağda bayırda "şarzlı" testere ile kesersin diyor. tesis olsa dexter olacak vesselam.

    24- benim diyen senarist hayatın devam ettiğini, doktor çocukla annesinin öylesine uzaklaşırken çocuğun okuldan gelen topu geri verişiyle betimleyemez.

    veeeeeee

    25- benim diyen senarist "bir arkadaşın derdi" gibi anlatılan tüm olguyu savcının başında geçtiğini bu kadar iyi anlatamaz.

    helal olsun be. uzun zamandır izlediğim en iyi filmdi. hem de türkçe olması, hem de türk olması.

    ohh beeeee sonunda böyle mutlu olmak da varmış.

    edit: imla
1302 entry daha
hesabın var mı? giriş yap