4 entry daha
  • “...
    "… bazı yazarlar vardır, yazı masasının başına oturduklarında kendilerine ilk sordukları soru, ‘niçin yazıyorum?’dur. doğrusu yazmak için binbir neden varsa, yazmamak için biniki neden vardır bu tür yazarlar için: yazmak çözülmüş bir sorun değil, her yazmaya oturuşta çözülmesi gereken sorunlar yumağıdır. yazar, her şeyi bilen, çözümleri ve bileşimleri gerçekleştirmiş, çıkacağı yolculuğun haritasını çizmiş; pusulasını, usturlabını, basınç ve derinlik ölçülerini yedeğine almış kişi değildir. böylesi bir yolculukta bunların pek fazla işine yaramayacağını bilir. dahası kendisini yanıltacaklarını, yanlış yol gösterebileceklerini düşünür. can yeleği de yoktur bu tür yazarların. okyanusa açılmayı aklına koymuş bile olsa. tüm güvencesi kendisidir. bir de kendisi gibi böylesi yolculuklara çıkmış olanlar. ama bu güvenceye sahip olmak için, geceyle tan ağartısı arasındaki çizgide ilk ve son sorusunu sormak gerekliliğini duyar: niçin yazmak?"

    ferit edgü, şimdi saat kaç’ı, sanki baştan sona bu soruya bir yanıt aramak için yazmış gibidir: sayısız ciddi yazar gibi.

    (…)

    soruyorum ferit edgü’ye: şimdi saat kaç’ta niçin bu kadar çok kafka var? cevap veriyor: “evet, niçin kafka da, balzac, flaubert, dostoyevski, tolstoy, gogol, proust, sartre… değil? çünkü sevgili okur, büyük küçük her yazarın, sanatçının yakasını bırakmayan, sürekli cebelleştiği, kendinden önceki bir yazar, bir sanatçı vardır. hem bir yolculuğa çıkacaksın, hem de elinde bir harita, pusula bulunmayacak, can yeleğini de çıkarıp atacaksın, hem de canını (yapıtını) kurtaracaksın, olacak iş mi bu? işte böylesi durumlarda sorarsın senden öncekilere: niçin çıktın yola? niçin kaldın yarı yolda? ya da nasıl vardın, varmayı düşlediğin noktaya? kafka, benim gözümde bu sonunculardandı. kendinden, kendi küçük yaşamından, saplantılarından yola çıkıp varmayı düşünmediği yere bir dünya olarak varan…”

    yazıyı yaşamın yerine koyan bir sanatçıydı kafka. edgü ise, yazıyı yaşamın içindeki yerine koymak , için sorular soran bir sanatçı. akrebin ve yelkovanın belki her an değişen yerini saptamak için sorulan sorular: şimdi saat kaç? saatin kaç olduğunu siz merak etmiyor musunuz?”

    onat kutlar

    ferit edgü'yle yazının ucuna yolculuk (cumhuriyet, 11 ocak 87)

    şimdi saat kaç/ önsöz / yky / 1.b, ağustos 2003 / s.9-12
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap