6 entry daha
  • bu can sıkıcı sorunun cevabını ben bile bilmezken üstüne benden cevap bekleyenlere, "dokuz kapı" kitabının yazarı cem kartal'ın şahsi blogunda yer alan ve her kelimesine bire bir katıldığım şu satırları yolluyorum artık;

    sana dönüp, “neden böylesin?” dediklerinde verecek bir cevabın olmalı. hani, şöyle hazırlarda bir yerlerde bekleyen, şak diye söylenebilecek. şundan şundan dolayı böyleyim deyip izah edeceksin. anlayacak bunu soran. başka bir şey sormaya ihtiyaç duymayacak. peki ya bilmiyorsan, neden böyle olduğunu? nerede, ne zaman bu hale geldiğine dair bir fikrin yoksa peki? işte o zaman sorunun peşine bir cevap gelmiyor. saçmalıyorsun. aradan zaman geçiyor ve şunu duyuyorsun, “neden böylesin?” ama bu kez öğrenmek için sormuyorlar. aslına bakarsan anlamak gibi bir niyetleri de hiç yok da neyse… ne anlatıyordum. evet, “neden böylesin?” diye soruyorlar. ancak bu kez cevap istediklerinden değil. daha çok şöyle bir mana var tonlamanın altında, “bu yaptığın şeylerin hiçbiri doğru değil. ne bok yiyorsun sen?”. sonrası yok zaten. hükümlerini verip, “bu da manyağın biri işte” deyip geçiyorlar. o yüzden bir cevabın olmalı. ilk kez sana, “neden böylesin?” dediklerinde vereceğin güzel, sade ve anlaşılır bir cevap. onlar kendilerini temize çıkarmadan önce keşke cevabı bulsam…

    kaynak : http://irencbiherif.tumblr.com/…ediklerinde-verecek
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap