3 entry daha
  • insanların okumaya üşendiğini bilmez değilim, yarım yamalak okuyup okuduğunu anlamadığını da sık sık görürüz bu cinslerin. o cinslerden biri, zahmet etsin, "kadınlar tertemizdir yalan söylemez, mükemmeldir" diye tek bir cümle bulsun, beri gelsin bana da göstersin. dünyada kötülüğün olmadığını söyleyebilmek isterdim tabii, ama bu mümkün değil.

    ben burada "kadınlar asla yalan söylemez" demiyorum. öyle bir sistem yapalım ki, hem tecavüze uğrayanlar mağdur olmasın, hem de takviye önlemlerle iftiraların önüne geçilsin. bunu anlamamayı nasıl başarabiliyorsunuz? bunu istememek için nasıl bir sebebiniz var? iftirayı önlemek için fikir üretin, herkes mutlu olsun. bu daha mantıklı değil mi?

    yani bu fikri çeşitli şekillerde eleştirmek, deliğini bulmak mümkündür. hatta bulun ki, o delikleri tıkayabilelim. sistemin bug'ını bulması için para ödenen adamlar gibi olun, deliğini bulun, ama lütfen çözüm önerisi de üretmeye çalışın. "hasta x mikrobunu kapmış" deyip çekilen doktordan kime yarar gelir? tedavi etmek için teşhis koymaya çalışmamız lazım gelir, "hahhaaaa nasıl da tespit ettim ama, süperim" demenin kime ne yararı var? o yüzden mantıklı şeylerle gelin ki, işe yarasın, ciddiye alınsın. tutup "baban-abin iftiraya uğrarsa, bunu hala savunur musun?" demeyin, komik oluyorsunuz. çünkü bizzat kendin ya da annen, ya da kız kardeşin, ya da neden kadın olmak zorunda olsun , erkek kardeşin, cinsiyeti ne olursa olsun biricik evladın da tecavüze uğrayabilir. ve o durumda, binbir travma içinde bir cesaret tecavüzü anlatmaya niyetlenip, dava açtığınızda, size dünyanın en iğrenç işkencelerinden birini yapan yaratığın gözünüzün önünde, hakimin iki dudağının arasından çıkan "delil yetersiz" cümlesiyle salıverildiğinde, o tecavüzcünün yüzünde o yavşak gülümseyişi gördüğünüzde, "sağolun hakim bey" dediğini duyduğunuzda, acaba siz "şüpheden sanık yararlanır" meselesini hala savunabilecek misiniz? iddiasına varım, geçtim beyanı-meyanı "yavruma bunu yapanı oracıkta keserim!" diyorsunuzdur. her şey kendi canına dokununcaya kadar, öyle değil mi?

    okumaya üşeniyorsunuz ama, n.ç. davasında, tıpkı bu yazıda söylendiği gibi "rızası var!" dendiğini hatırlayın. fethiye'deki tecavüz davasında telefon sinyalleriyle tecavüzcülerin hepsinin aynı gün, aynı saat, aynı yerde olduğunun tespit edildiğini, ama hakimin gene "delil yetersiz!" dediğini hatırlayın. her iki olayda da, adli tıp'tan tecavüz raporu alındığını da hatırlayın! iki gram vicdanınız varsa, hatırlayın bunları, ki bunlar en güncel olanlar diye bunları saydım, böyle kaç tane olay var, siz biliyor musunuz?

    ama yok, erkeklerin ve erkekleşmişlerin aklına gelmemesi normal bunların. sanki biz, "mağdurun beyanı esas alınsın" dendiğinde "tiz kallesi vurulsun yargılanmadan!" demişiz. sanki biz, kanıtı olan kadınların (ki hatta belirttim ama, tekrar belirteyim, kadın-erkek-gay tüm mağdurların) kanıtlarının yok sayılmasından değil de başka şeylerden bahsetmişiz!

    eğer bu suistimal edilirse, sanmayın ki benim vicdanım acımaz. yalnız size şunu da sormak istiyorum; mevcut yasalarla -ki fark etmişsinizdir, hukuku toptan eleştiriyor feminist yaklaşım, beyan meselesi sadece bunlardan biridir- tecavüzcüler her korunduğunda, cezaları abuk sabuk bahanelerle indirildikçe (takım elbise giyen sanığa "iyi hal indirimi", down sendromlu öz kızına tecavüzde "kızlık zarı duruyor indirimi"ni feministler mi icat etti?) neden vicdanınız rahatsız olmuyor? ya da şöyle sorayım, olur da, hemcinsiniz yani erkek biri iftiraya uğrar diye bu kadar korkuyorsunuz da, tecavüz kadar iğrenç bir şeye maruz kalmış bir kadının adalet tarafından bir kez daha iğfal edilişine neden vicdanınız sızlamıyor? bu konuya karşı hassasiyet göstermeyenlerin genellikle erkek olması tesadüf mü?

    yaptığınız şey "bu ilacı intihar etmek için kullananlar olabilir, bunu üretmeyelim!" demek adeta... halbuki kontrol altında kullanıldığında, o ilaç ne hayatlar kurtarır! "bunu suistimal ederleeeeeer!" diye yırtınmak yerine, suistimal edilmemesi, hakkaniyetle uygulanması için fikir geliştirmeye adasak kendimizi daha iyi değil mi?

    bir gün sizin, sevdiklerinizin başına aynı illet gelmeden, bunun doğru düzgün şekilde uygulanması için yırtın kendinizi, yılanın ucu size dokununca değil...
437 entry daha
hesabın var mı? giriş yap