2 entry daha
  • zamane tekiri.

    -tekir'le kavak-

    esope, la fontaine
    -------bir de ben
    şöyle bir ortaya çıkalım
    ibretli masal söylemekte bakalım
    hangimiz ustaymış hangimizden?

    -------ev kedisinin biri
    ne pek öyle yumuk yumuk, ne de pek öyle iri
    yani pamuk değil, samur değil, tekir
    hayatından hem memnundur, hem memnun değildir.
    -------memnundur bayan
    mangalından mancasından mavi boncuğundan
    fakat efendisinin okşayan elleri
    artık onun sırtını kabartmıyor
    yani kalmamış bu işin tuzu biberi.
    eh, böyle sevdasız yaşamak da zor.
    tutar bir kavağa sevdalanır tekir.
    ------kavak ihtiyar külüstür
    fakat ne de olsa boylu poslu kavak
    ---ürperir rüzgârda yaprak yaprak
    ------hem de galiba tellidir
    hem de başka bir dünyanın erkeği.
    tekir göze alır her şeyi
    "-benim telli kavağım, der
    ---------------balık kavağa
    ---------------------çıkamaz ama
    ben kediyim sana tırmanacağım, der,
    -----açlıkmış, sefaletmiş
    ----------kar kıyametmiş
    seninle olayım yeter."
    başlar kavak yelleri esmeye
    ---ihtiyar kavağın da başında
    --------duramaz olur yerinde.
    laf, yerinde duramayıp da ne yapacak
    ----kavak yürüyemez a...
    bizimkiler bu haldeyken
    tekir'in efendisi işi çakarak
    ------bir hile düşünür hemen:
    kediyi bir kış gecesi bırakır sokağa,
    "-haydi var git, der, seni bekleyen telli kavağa."
    gece ayazı yediği gibi
    sabahı zor eder döner evine tekir,
    ----aman çok şükür
    mangalıyla mancası da onu beklemektedir.
    ---------hani kendi haline bakarak da
    ---------------milletin dediği gibi
    ---------apışıp kalır kavak da
    ---------dral dedenin düdüğü gibi.
    sen artık dinle neyden çün hikâyet mîkünet
    ---------ayrılıklardan şikâyet mîkünet.

    ibret alın.
    ibretleri çoktur bu masalın.
    insan başından büyük işe kalkışabilir
    --------------------------------------bu bir,
    tekir gibi olsun yeter ki,
    ----------------------bu, iki.
    kırkından sonra azanı teneşir paklar
    ----------------------bu, üç dört beş sekiz
    ----------------------sayı sayacak değiliz
    ----------------------çünkü bunun kırka kadar
    -----------------------------yolu var.

    nâzım hikmet

    iç. "nâzım hikmet" (yaşamı, ruhsal yapısı, davaları, tartışmaları, dünya görüşü, şiirinin gelişmeleri), memet fuat, adam yayınları, 4.b., istanbul-ekim 2001, s. 412-413
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap